Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Çukurova Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Temel Tıp Bilimleri, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2023
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Hale ÖKSÜZ
Danışman: Mehmet Bertan Yılmaz
Özet:
Bütün dünyada yüksek morbidite ve
mortaliteye sebep olan Yeni Koronavirüs hastalığı (COVID-19) nedeniyle yaklaşık
7 milyon kişi hayatını kaybetmiştir. Farklı yaş gruplarındaki sağlıklı veya
kanser gibi kronik bir hastalığı olan bireyler için, COVID-19 enfeksiyonu
sonrası hücrelerdeki moleküler mekanizmaların anlaşılması büyük öneme sahiptir.
Çalışmamızda, kanser hücrelerinde orijinal Wuhan Spike (S) proteini ile Omicron
varyantı S protein transfektlerinin etkilerinin araştırılması ve çeşitli
kanserlerde moleküler mekanizmaların aydınlatılmasına yardımcı olunması
amaçlanmıştır.
Çalışmamızda
sağlıklı hücre hattı olan BEAS2B, kanser hücre hatları olan A549, HCT116 ve
FADU hücre hatları kullanıldı. Hücrelere Wuhan S ve Omicron varyantı S protein
tranfekti uygulaması sonrası STAT1, STAT3, IRF1, SP1, PRDM1 ve POU5F1 kanser
ilişkili genlerinin ifadeleri Real-time PCR (RT-PCR) yöntemi ile incelendi.
Kullandığımız plansental, diş pulpası ve sinoviyal kaynaklı mezenkimal kök
hücrelere (MKH) de Wuhan S ve Omicron varyantı S protein tranfekti uygulaması
sonrası stemness belirteçleri olan OCT-4, SOX-2 ve NANOG genlerinin ifadeleri
RT-PCR ile incelendi. Tüm hücrelerin tranfeksiyon sonrası kültür ortamına
saldıkları bileşenlerdeki immün sistemle ilişkili proteinler olan TGF-β1, VEGF,
PDGF, FGF-2 ve IGF-1’in seviyeleri kantitatif olarak enzime bağlı immunosorbent
testi (ELİZA) ile değerlendirildi.
STAT3,
IRF1, PRDM1 ve POU5F1 genleri için her iki transfek tüm kanser hücre hatlarında
indüklenme eğilimi göstermesine rağmen STAT1 geninde ise transfektler
baskılanma eğilimindedir. Plasental ve sinovyal kaynaklı mezenkimal kök
hücrelerde SOX-2, OCT-4 ve NANOG genleri için her iki transfekt baskılanma
eğilimi göstermektedir. Diş pulpası kaynaklı mezenkimal kök hücrelerde SOX-2,
OCT-4 ve NANOG genleri için Sp1 transfekti aşırı indüklenme gösterirken, Sp12
transfekti ise aşırı baskılanma eğilimindedir.
Çalışmamız
sonucunda çeşitli kanser hücre hatlarında Sp1 ve Sp12 transfektlerinin farklı
ekspresyon profilleri sergilemesi, COVID-19’da varyantların hücreleri farklı şekilde
etkilediğini göstermektedir. Bu bağlamda kanser hastalarında COVID-19
varyantına göre tedavi ve ilaç seçilim süreçlerinin değerlendirilmesi gerektiği
kanaatindeyiz. Eliza
sonuçlarımız ise çeşitli kanserlerde varyant tipine göre büyüme faktörlerinin
miktarlarının değişkenlik gösterdiğini ve artan protein miktarlarının
anjiyogeneze katkıda bulunabileceğini göstermektedir. Çalışmamız kanser hastalarının
COVID-19 ile enfekte olması durumunda akciğer, farinks ve kolon kanserlerinin
moleküler mekanizmasına ışık tuttuğu gibi, COVID-19 sonrası kanser hastalarının
ilaç seçilimine katkı sağlayabilme potansiyelindedir. Ayrıca çalışmamız,
transfeksiyon sonrası kök hücrelerin salgılarını ve kanserde tümör
mikroçevresinin davranışının değerlendirilmesine ışık tutacaktır. Gelecekte
çeşitli genler ve proteinlerin eklenerek araştırıldığı kapsamlı çalışmalar
sayesinde, kanserde ilaç seçilimi sağlanabileceği gibi, COVID-19 sonrası
dönemde kök hücrelerin klinikteki kullanım potansiyelinin belirlenebileceği
kaanatindeyiz.