İşbirlikli öğrenme yöntemine dayalı mikroöğretim uygulamalarının fen bilgisi öğretmen adaylarının fen öğretimine yönelik öz-yeterliklerine ve fen öğretiminde işbirlikli öğrenme yöntemini kullanmaya yönelik inançlarına etkisi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: GİZEM YILDIZ

Danışman: Özgecan Taştan Kırık

Özet:

Bu araştırmanın amacı işbirlikli öğrenme yöntemini temel alan mikroöğretim uygulamalarının fen bilimleri öğretmen adaylarının fen öğretimine yönelik öz-yeterlikleri ve fen öğretiminde işbirlikli öğrenme yöntemini kullanmaya yönelik inançları üzerine etkisini ve öğretmen adaylarının işbirlikli öğrenme yöntemi ve sorgulamaya dayalı öğrenme stratejisine ilişkin görüşlerini araştırmaktır. Araştırmada yarı-deneysel desenlerden eşitlenmemiş kontrol gruplu desen kullanılmıştır. Bu araştırma, 2018-2019 eğitim- öğretim yılı güz döneminde gerçekleştirilmiştir. Araştırma, Adana’da bir üniversitede öğrenim gören Fen Bilimleri Öğretmenliği 4.sınıf toplamda 64 öğretmen adayıyla yürütülmüştür. Araştırmanın deney grubunda 31 öğretmen adayı ile Özel Öğretim Yöntemleri 2 dersi işbirlikli öğrenme yönteminin ilkelerini temel alan mikroöğretim uygulamalarına yönelik etkinlikler uygulanmıştır. Kontrol grubunda ise 33 öğretmen adayı ile sorgulamaya dayalı öğrenme stratejisini temel alan mikroöğretim uygulamalarına yönelik etkinlikler uygulanmıştır. Araştırmada nicel ve nitel veri toplama yöntemleri kullanılmıştır. Nicel veriler, “Fen Öğretimine Yönelik Öz-Yeterlik İnancı Ölçeği (FÖYÖYİÖ)” kullanılarak toplanmıştır. Ayrıca “Fen Eğitiminde İşbirlikçi Öğrenme Anketi (FEİÖA)” ile elde edilen veriler hem nicel hem de nitel olarak toplanmıştır. FÖYÖYİÖ ve FEİÖA deneysel işlem öncesinde ön-test olarak uygulanmıştır. FEİÖA, iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, öğretmen adaylarına demografik bilgiler (bölüm, sınıf, cinsiyet ve yaş) sorulmaktadır. İkinci bölümde, 20 madde bulunmaktadır ve ilk madde öğrencilerden işbirlikli öğrenme v yöntemini tanımlamalarını istemektedir. Diğer 19 soru ise, karar vermeye ilişkin evet/hayır cevabı gerektiren sorulardan oluşmaktadır. Bu sorulardan 12 tanesinde ise öğrencilerin cevaplarını açıklamaları istenmektedir. 10 hafta sonra aynı ölçekler deneysel işlem sonrasında son test olarak uygulanmıştır. FEİÖA’daki “Evet / Hayır” sorularına verilen cevapların yüzdeleri sunulup gruplar arasında kıyaslanmıştır. FEİÖA’daki açık uçlu sorulara verilen cevaplar ise içerik analizi ile analiz edilmiştir. Ayrıca deneysel işlem sonrasında deney ve kontrol grubundan seçilen 12 öğretmen adayıyla işbirlikli öğrenme yönteminin uygulamalarına yönelik görüşlerini ayrıntılı bir şekilde incelemek amacıyla yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşmeler içerik analizi ile analiz edilmiştir. FÖYÖYİÖ öntest ve sontest puanları ise tek yönlü MANOVA ile analiz edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, deney ve kontrol grubundaki öğretmen adayları arasında FÖYÖYİ ön test ve sontest puanları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Fakat her iki grubun testin alt boyutlarından biri olan Fen Öğretimi Sonuç Beklentisi puanlarında uygulamadan sonra bir artış gözlemlenmiştir. Öğrencilerin FEİÖA’daki işbirlikli öğrenme yöntemi tanımlarının analiz sonuçlarına göre, deney grubunun yarıya yakını tam tanım yaparken, kontrol grubunun büyük çoğunluğu eksik tanım yapmıştır. Sonuç olarak, deney grubundaki öğrencilerin işbirlikli grup çalışmasındaki ortak hedeflerin varlığını ve kapsamını daha iyi anladığı söylenebilir. Katılımcıların fen öğretiminde işbirlikli öğrenme yöntemlerini kullanmaya yönelik mevcut eğilimlerini ortaya koymak için yüzde dağılımlar hesaplanmıştır. Genel olarak, katılımcıların çoğu fen öğretim ortamlarında işbirlikli öğrenme yöntemini başarılı bir şekilde uygulanmasının mümkün olduğuna inanmaktadır. Kontrol grubuna kıyasla deney grubundaki daha fazla sayıda katılımcı fen bilimleri öğretiminde işbirlikli öğrenme yöntemini başarılı bir şekilde uygulamanın kariyer gelişiminde fark yaratacağına inanmaktadır. Ayrıca deney grubu öğretmen adaylarının kontrol grubundaki öğretmen adaylarına göre fen eğitiminde işbirlikli öğrenme yönteminin uygulanması sürecinde öğrencileri adil bir şekilde değerlendirebileceklerine inanmaktadır. Bunun yanında deney grubunda daha fazla oranda öğrenci kariyerde ilerleme şanslarını artırmak için iyi bir yöntem olduğuna ve düşük başarı düzeyine sahip öğrencilerin yüksek başarı gösteren öğrenciler sayesinde öğrenmelerini gerçekleştirdiği sonucuna inanmaktadır. Sorgulamaya dayalı öğrenme stratejisine ilişkin görüşme sonuçlarına göre deney grubunun kontrol grubuna kıyasla sorgulamaya dayalı öğrenme stratejisine ait temel özellikleri daha iyi kavradığına ve bu yöntemin yanında işbirlikli öğrenme yönteminin vi gerekli olduğuna inandıkları söylenebilir. İşbirlikli öğrenmeye ilişkin görüşlerin sonuçlarına göre deney grubunun kontrol grubuna kıyasla işbirlikli öğrenme yönteminin temel unsurlarının bilincinde olduğu, yöntemin kavramsal anlama ve beceri açısından sağladığı katkıların farkında oldukları ve mikroöğretim uygulamalarının gelecekte kariyerleri için iyi bir yol gösterici olduğuna inandıkları söylenebilir.