Uluslararası Dijital Çağda İletişim Sempozyumu, Mersin, Türkiye, 18 - 19 Ekim 2018, ss.39-40
21. yüzyılda dijitalleşmenin en önemli göstergelerinden biri, bilgisayarlaşmanın her çevreyi
domine etmeye başlamasıdır. Elektronik cihazların birbirleriyle ağlar üzerinden iletişime
geçtiği ve kullanıcının istediği zaman belirli ağlar üzerinden istediği işlemleri yapabildiği
bu “yaygın bilişim” düzeninin kurulmasında, makine öğrenme yöntemlerinin gelişmesi
önemli ölçüde pay sahibidir. Bilgisayar sinir ağlarının derin öğrenme aracılığıyla ilerlemeler
göstermesi, kültürel alanda da gelişmelere yol açmıştır. Dijital hikaye anlatıcılığı; dijital
araçlar aracılığıyla ağ bağlantılı katılım veya etkileşim biçimlerine sahip, dijital platformlar
üzerinden sunulan ve tüketilen hikayeleri içermektedir. Internet dijital çağın anlatıları için
önemli bir platform sunmakla birlikte, sanal ve artırılmış gerçekliklerin yanı sıra yapay
zeka da hikaye anlatma ve anlamlandırma süreçlerini etkilemektedir. Uzun yıllar boyunca
bilimkurgu anlatılarında bahsi geçen yapay zeka, genellikle geleceğin bize neler getireceği
konusu üzerinden yorumlanırken artık bugünkü hayatımızın içine giren bir yapıya
kavuşmuştur. Yazılı ve görsel medyanın alanlarına dahil olan yapay zeka; kitap yazımından
müzikal bir eser yaratımına, video oyunlarından müzelere dek birçok kültürel alanda yeni
ufuklara yelken açmaktadır. Bugüne kadar anlattığı binlerce hikayede yapay zekayı konu
edinen sinema da, bu gelişmenin dışında tutulamaz.
Bu çalışma kapsamında dijital hikaye anlatıcılığında yeni bir aşama olan yapay zeka
teknolojisinin sinema endüstrisine ve anlatım olanaklarına yönelik etkisi, “Sunspring” ve
“It’s No Game” isimli iki kısa film üzerinden incelenecektir. Adı geçen filmler, anlatıları
açısından analize tabi tutulacaktır.