Lacivert Öykü ve Şiir Dergisi, cilt.12, sa.71, ss.30-65, 2016 (Scopus)
durulan, konuşulan, yazılan kavramlardan biri olmuştur. Hepimiz insan olarak kendimizi
çaresiz hissettiğimiz dönemler yaşarız. Umut bu dönemlerde bize yeniden başlama, hayatı
yeniden anlam bularak devam ettirme için yol açar. Umut konusunda çok sayıda filozof ve
araştırmacı tarih boyunca bazı tespitlerde bulunmuştur. Umudu tanımlarken ortaya çıkan fikir;
gelecekte iyi şeylerin olmasına inanma duygusu ya da düşüncesi olarak özetlenebilir. Filozof
Gabriel Marcel, umudun insanın varoluş duygusunu oluşturduğundan bahsederken kişinin
yabancılaşmasını ve kendini gerçekleştirme amacına yönelik kararlılığına da yol açtığını
vurgulamıştır. Kant ve Hume gibi filozoflar ise umudu aslında insanın varoluşundan süregelen
bir duygu olarak ele almışlardır. Umudumuzu yüksek tutmak çocukluk yaşantılarımız ile
doğrudan ilintilidir. Geçmişimizde işlerin yolunda gitmiş olması ya da olmaması geleceğe dair
besleyeceğimiz umudumuzu da pozitif ya da negatif anlamda etkileyecektir. Yine de hayatta
var olmamızın tek yolu umudumuzu canlı tutmaktan geçer. Hayao Miyazaki de umudun insan
yaşamının temel unsuru olduğunun farkına varmış olacak ki filmlerinde umudu tasarladığı ve
yerleştirdiği farklı animasyon karakterlerinin kişiliklerine bölmüştür.