İhtimam Etiği ve Hukuk, Gülriz Uygur,Olcay Karacan, Editör, zoe yayınevi, İstanbul, ss.307-327, 2025
İhtimam Gören/Gösteren Yurttaşlık
Anlayışı ve İtiraz Edilebilirlk
ÖZET
Cumhuriyet erdemli yurttaş ve erdemli yurttaş yetişmesine ortam hazırlayıcı
devlet anlayışına dayanmaktadır.[1] Ancak erdemli yurttaş
yetişmesine zemin hazırlayıcı devletten bahsederken devleti kendi başına bir
varlık olarak değil insanlar tarafından oluşturulan bir yapı olarak ele almamız
gerekmektedir.[2]
Zira devlet kendi başına bir varlık olarak değil insan yapımı kurum olarak ele
alındığında, hem çeşitli devletlerce yapılmış insan hakları ihlallerinin sorumlularının
insanlar olduğu hem de insan hakları ihlallerini yapmamanın insanların elinde
olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca devlet insan yapımı kurum olarak ele
alındığında insanların devletleri daha eşitlikçi, özgürlükçü ve hak koruyucu
biçimde dönüştürme potansiyelleri de göz ardı edilmemiş olur.
İnsanların devletleri daha eşitlikçi ve özgürlükçü biçimde değiştirip
dönüştürmelerinin bazı dinamikleri olduğu ve bu dinamiklerden birinin de erdemli yurttaşlık olduğu ileri sürülebilir. Elbette
erdemli yurttaş olmak her şeyden önce erdemli insan olmayla ilgili olsa da erdemli
olmak ya da olmamak sadece insanların mizaçlarıyla alakalı değildir. Elbette erdemli olmanın gereklerine göre eylemde bulunma
olanağı tür olarak insanın yapısal olanaklarındandır. Ancak insanlar bu
olanaklarını genellikle kendiliklerinden gerçekleştiremezler.[3] İnsanların bu olanaklarını
gerçekleştirmeleri pek çok koşula bağlıdır. Bu koşullardan birisi de yurttaşların
birbirlerine ihtimam göstermesi ve birbirlerinden ihtimam görmeleridir.[4]
Yurttaşların birbirlerine ihtimam göstermesinin ve birbirlerinden ihtimam
görmelerinin birbirleriyle tahakküme dayalı ilişkiler yerine eşitlikçi ve
özgürlükçü ilişkiler kurmalarına ve bu ilişkileri sürdürebilmelerine bağlı
olduğu belirtilebilir.[5] Aynı zamanda yurttaşların
birbirlerine ihtimam göstermelerinin, cumhuriyetin olmazsa olmazı olan erdemli
yurttaşlık anlayışının kökleşmesine ortam sağlayacağı ileri sürülebilir. Ancak erdemli
yurttaşlık sadece kamusal alanda ve kamusal alandaki ilişkilerle tecessüm
etmez. Erdemli yurttaşlığın tecessüm edebilmesi için özel alanda da eşitlikçi
ve özgürlükçü ilişkilerin kurulmasının ve sürdürülmesinin gerekli olduğu
söylenebilir. Tahakküme dayalı ilişkiler yerine ihtimam görmeye ve göstermeye
dayalı ilişkiler kurulmasının ve sürdürülmesinin eşitsizliklerle ve
adaletsizliklerle mücadele edilmesine alan açabileceği belirtilebilir.
Tersinden söylenilecek olursa tahakküme dayalı ilişki ağları içinde
cumhuriyetin olmazsa olmazı olan erdemli yurttaşlığın kökleşemeyeceği ileri
sürülebilir. Bu bağlamda erdemli yurttaşlığın kökleşebilmesi için Philip
Pettit’in tahakkümsüzlük anlamında özgürlük anlayışı yol gösterici nitelikte
olabilir. Bu bağlamda
Pettit Cumhuriyet mantığının özünü, tahakkümün azaltılması ve tahakkümsüzlük
olarak özgürlüğün ilerletilmesi şeklinde formüle ederken tahakkümsüzlük
anlamında özgürlüğün bir devlette tecessüm edebilmesinin gerektirdiği demokratik
denetim imkânlarını itiraz edilebilirlik kavramıyla açıklamaya çalışmaktadır.[6] Bu
noktadan yola çıkıldığında demokratik denetim için itiraz kanallarının açılması ve bu
kanalları etkin kullanılması için Tronto’nun kamusal meselelerde yurttaşların
özellikle de daha az güce sahip yurttaşların eleştirel akıl yürütmeleri için
onlara ihtimam gösterilmesine yaptığı vurgu önem arz etmektedir. Zira ihtimam
görme ve göstermeye dayalı ilişki ağları içinde var olabilmek kişilere önce
kendi seslerini sonra da başkalarının farklı seslerini duymalarına zemin hazırlayacaktır. Bu doğrultuda kişilerin önce kendi
seslerini sonrada başkalarının farklı seslerini duyup kamusal meseleleri
karşılıklı müzakere etmeden yurttaşların kendiliğinden aklı hür vicdani hür
irfanı hür insanlar olamayacağı ileri sürülebilir.
[1] Recep Batu GÜNÖR “Cumhuriyet
Düşüncesinin Felsefi Temelleri Hakkında Bir İnceleme”, Ankara Hacı Bayram
Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi Cumhuriyetin Yüzüncü Yılı Özel Sayısı, 2023, s. 89-92.
[2] İoanna KUÇURADİ,
“İnsan Haklarından Devlet Kavramına”, İnsan
Hakları: Kavramları ve Sorunları, Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, 4.
Baskı, Ankara 2017, s. 48-53.
[3] Yavuz ADUGİT, Etikte Akıl ve Duygu Çatışması Akılcı
Perpektif, Umuttepe Yayınları, Kocaeli 2013, s. 135-141.
[4]
Petr URBAN/ Lizzie WARD, “Introducing the Contexts
of a Moral and Political Theory of Care”,
Care Ethics,
Democratic Citizenship and the State, International Political Theory (Ed.
Petr URBAN and Lizzie WARD) Palgrave Press, 2020, s. 12-15.
[5] URBAN/ WARD, 2020,
s. 12-15; KUÇURADİ, 2017, s. 48-53.
[6] Mithat SANCAR, Devlet Aklı Kıskacında Hukuk Devleti,
İletişim Yayınları, İstanbul 2020, s. 76-77.