İlâmlı İcrada İcranın Durdurulması (İcranın Geri Bırakılması – İİK m. 36)


Mavzer T.

Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2021

  • Yayın Türü: Kitap / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2021
  • Yayınevi: Seçkin Yayıncılık
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Çukurova Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Türk hukukunda mahkeme kararlarının kesinleşmesi, kural olarak icra edilebilirlik için gerekmez. Bir başka ifade ile mahkeme kararları verildikleri anda kural olarak icra edilebilir. Ancak borçlu, kesinleşmeden takibe konulan mahkeme kararının icrasını durdurabilir. İcranın durdurulması için birtakım şartlar bulunmaktadır. İlk olarak, mahkeme kararı, kesinleşmeden ilâmlı icra takibine konu edilmelidir. İkinci olarak, takibe konu karara karşı kanun yoluna başvurulmuş olmalıdır. Üçüncü olarak, kanun yolu mahkemesinden icranın durdurulması talep edilmelidir. Dördüncü olarak, Kanun'a uygun şekilde, takibe konu alacağa denk bir teminat gösterilmelidir. Bunun üzerine, icranın durdurulması kararı verilinceye kadar icra müdürü uygun bir mühlet verir. Zorunluluk hallerinde bu mühlet uzatılabilir. Hukukumuzda istisnai olarak bazı ilâmların icra edilmesi kesinleşmeye bağlıdır. Bunlara taşınmazın aynına, kişiler hukukuna ve aile hukukuna ilişkin ilâmlar örnek verilebilir. Bu sebeple, bu tür kararlar hakkında icranın durdurulması kararı verilemez. Nafaka ilâmları, kesinleşmeden icra edilebilir ve bunların icrası durdurulamaz. Kanun yolu başvurusu haklı bulunduğunda, haklılık sebebine göre, teminatın iade edilip edilmeyeceğine karar verilir. Mahkemenin bu hususta takdir yetkisi bulunmaktadır. Kanun yoluna başvuru sonucunda, takibe konu kararın doğru olduğu anlaşılırsa, alacaklının talebiyle, başka işlem gerekmeksizin, teminattan alacaklı yararlanır. Alacaklının teminat üzerinde rüçhan hakkı vardır. Çalışmamızda icranın durdurulması prosedürü ele alınmaktadır. Bu çerçevede bu kurumun teorik temellerine, şartlarına değinilerek bunun kanun yollarındaki usulü incelenmektedir.


In Turkish law, res judicata effect of court decisions is not required for enforceability as a rule. With another statement, as a rule, court decisions can be enforced when they are decided. However, the debtor can suspend the execution of the court decision that has been executed before it becomes definite. There are some conditions for the suspension of execution. First of all, the court decision must be enforced before it becomes definite. Second of all, legal remedy must be applied against the court decisions. Third of all, the suspension of execution must be requested from the court of legal remedy. Fourth of all, in accordance with the Code, a collateral equivalent to the executed debt must be provided. Whereupon, the director of execution office gives an appropriate time until the decision for suspension of execution is made. This time can be extended in case of necessity. Execution of some court decisions exceptionally need res judicata effect in our law. Examples of these are decisions regarding the real estate, law of personality and family law. Therefore, suspension decision can not be given on such decisions. Alimony decisions can be executed before it becomes definite and their execution can not be suspended. When the application for legal remedy is found justified, it is decided whether the guarantee will be returned or not, depending on the justification. The court has a power of discretion in this. As a result of the application for legal remedy, if it is understood that the decision subject to execution proceeding is correct, the creditor benefits from the guarantee upon request, without the need for any further action. The creditor has priority right over the guarantee. In our study, the procedure for suspension of execution is handled. In this framework, by referring to the theoretical foundations and conditions of this institution, its procedure in legal remedies is examined.