XVIII. International Balkan and Near Eastern Congresses Series on Economics, Business and Management, Ohrid, Makedonya, 26 - 27 Kasım 2022, ss.364-370
21. Yüzyılın pandemisi olarak kabul edilen COVİD-19 salgını küresel ölçekte derin bir ekonomik ve sosyal kriz ortaya çıkarmıştır. COVİD-19 salgınının birçok sektöre olumsuz etkileri olduğu gibi bankacılık sektörü üzerinde de önemli etkileri olmuştur. Pandemi sürecinde bankaların kredi ödemelerindeki aksamalar, likidite erişimindeki zorluklar ve sorunlu kredi oranlarındaki artış gibi çeşitli risklere maruz kaldığı görülmüştür. Bu çalışmada, Türkiye ‘de faal olan kamu, özel ve yabancı sermayeli 16 banka için pandemi süreci dikkate alınarak verimlilik düzeyleri ölçülmüştür. Çalışmanın uygulaması Veri Zarflama Analizi (VZA) metodu ve VZA’nın çözümlenmesinde DEAP 2.1 paket programı kullanılmıştır. Çalışmada, girdi değişkenleri beklenen zarar karşılıkları, faiz ve personel giderleri; çıktı değişkenleri faiz gelirleri ve dönem net karı olarak belirlemiştir. Analiz sonucuna göre, Türkiye’de 2019-2020 yıllarında faaliyet gösteren 16 bankanın ortalama etkinliği %89,2 olarak tespit edilmiştir. Çalışmada, ortalama etkinlik yüzdesi 2019 ‘da en fazla çıkan yabancı sermayeli bankalar iken, 2020 yılında ise kamu ve yabancı sermayeli bankalar olduğu saptanmıştır. Yabancı sermayeli bankaların büyük kısmı teknik olarak etkin çıktığı ve bu bankaların hem kaynak israfı yapmadığı hem de uygun ölçekte faaliyette bulunduğu anlaşılmıştır. Analiz dönemi boyunca, etkinsiz olan Yapı ve Kredi bankasının beklenen zarar karşılıkları, faiz ve personel giderleri girdileri için referans banka grubuna göre Potansiyel İyileştirme (Pİ) yapması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.