SU KIRLILIĞININ BIYOKIMYASAL INDIKATÖRLERI OLARAK BALIKLARDA ANTIOKSIDAN SAVUNMA


Şahan A.

Ziraat, Orman ve Su Ürünlerinde Akademik Araştırma ve Değerlendirmeler, İbrahim Cengizler, Editör, Serüven yayınevi, Ankara, ss.29-43, 2021

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Diğer
  • Basım Tarihi: 2021
  • Yayınevi: Serüven yayınevi
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Sayfa Sayıları: ss.29-43
  • Editörler: İbrahim Cengizler, Editör
  • Çukurova Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Son yıllarda sucul organizmaların, giderek artan oranlarda sanayi, tarım, evsel ve endüstriyel olmak üzere çeşitli türden kirleticilere maruz kaldığı bilinen bir gerçektir. Endüstriyel, evsel ve diğer çeşitli atıkların kontrolsüz olarak boşaltılması, başta çevre kirliliğine ve sucul ortamdaki omurgalı ve omurgasız çoğu türün de fizyolojik ve biyokimyasal aktivitelerinin olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır. Özellikle endüstriyel ve tarımsal atık sularda yüksek miktarlarda bulunan azotlu ve fosforlu bileşikler, sucul sistemlerde kirliliğin en önemli unsurlarıdır (Güler ve Çobanoğlu, 1997; Aslan ve ark., 1999). Doğal ya da insan kaynaklı olarak üretilen çoğu kirletici faktör sucul ekosistemde birikim yaparak, besin zincirine geçer ve insan sağlığını da tehdit edecek boyutlar kazanır. Ayrıca bu faktörlerin dip sedimentlerinde yaptığı birikimler, besin zinciri yoluyla konsantrasyonlarını daha da artırarak canlılar üzerinde akut ya da kronik etkiler oluşturabilirler (Edwards ve Guillette, 2007). Özellikle ağır metallerin canlı bünyelerinde yapmış olduğu birikim, sucul ortamdaki omurgalı ve omurgasız tüm canlıları tehdit eder ve zaman içinde hastalanma ve erken yaşlanmaya neden olan serbest radikalleri artırarak, bunlara karşı mücadele içindeki antioksidan sistemin de zarar görmesine neden olurlar (Akbulut ve ark., 2014). Balıklar, gerek insan sağlığı ve gerekse ekolojik dengenin gözetilmesi açısından önemli bir protein kaynağı ve ayrıca besin zincirinin de bir halkasını oluşturması açısından sucul ekosistemin önemli elemanlarındandır. Besin zinciri ile planktonlara veya diğer tüketici organizmalar yoluyla da balıklara geçen çeşitli türden kirleticiler ve ağır metallerin suda bulunan tuzları suyun yoğunluğu, osmotik basıncı, pH’ı, sertliği, serbest oksijen miktarı ve suyun sıcaklığına bağlı olarak değişir (Farombi ve ark., 2007). Balıkların sağlık durumlarının veya stres göstergesi biyokimyasal parametrelerin belirlenmesinde kullanılan metodlar, değişen çevresel koşullara karşı balıkların fizyolojik tepkileri hakkında önemli bilgiler sağlar Şahan ve ark., 2007; Duman ve Şahan, 2017( Özellikle subletal toksisite çalışmaları balıklarda oluşan fizyolojik ve biyokimyasal değişiklikleri anlamak ve letal etkilerin tehdidini tahmin etmek açısından önemli bulunmuştur( Alkan, 2005). Sucul canlılarda normal aktivitenin dışında pestisit, ağır metaller gibi kimyasallar, petrol türevleri, bakteriyel, paraziter ve viral enfeksiyon kaynakları, radyasyon hasarları, su kirliliği ve mevsimsel farklılıklar (tuzluluk, sıcaklık, oksijen), canlılar ve biyolojik sistemler üzerinde oksijen radikallerini artırarak, oksidatif strese neden olurlar (Kaymak ve ark., 2014; Şahan ve ark., 2010).  .25 Ziraat, Orman ve Su Ürünlerinde Akademik Araştırma ve Değerlendirmeler Çalışmada, çeşitli türden kirlilik faktörlerinin biyolojik indikatörleri olarak kullanılan balıklarda oksidatif stres ve antioksidan enzim aktiviteleri ile literatüre dayalı yorumlar yapılmaya çalışılmıştır.