Amaç: Bu çalışmada genç yetişkinlerde tam doz COVID-19 (Corona Virus Disease-19) aşılanma durumu ve bunu etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntemler: Kesitsel tipteki bu çalışma Çukurova Üniversitesinde eğitim gören 654 öğrenci üstünde yapılmıştır. Öğrencilere elektronik ortamlardan ulaşılmıştır. Anket formunda aşı yaptırma, rapel doz yaptırma ve bunları etkilediği düşünülen faktörler sorgulanmıştır. Bulgular: 654 genç yetişkinin yaş ortalaması 20,98±3,15’tir min (minimum)-max (maximum). Katılımcılar arasında hiç aşı olmayanların oranı %3,8’dir. Hiç aşı yaptırmamada en önemli nedenler aşı içeriğine güvenilmemesi ve yan etkiden korkmadır. Katılımcıların %39,6’sı tavsiye edilen rapel dozları yaptırmamıştır. COVID-19 aşısı olan kişilerin olmayan kişilere göre hastalığı daha tehlikeli ve bulaştırıcı değerlendirdikleri, rapel doz olan kişilerde ise olmayanlara göre COVID-19 aşısına yönelik olumlu tutumun daha yüksek, olumsuz tutumun ise daha düşük olduğu bulunmuştur. Rapel doz yaptırmama riskini COVID-19 aşısı tutum ölçeği olumlu tutum alt boyutundaki her 0,785 birimlik artış 2,19 kat OR (Odds Ratio)=0,456), sağlık personelinden bilgi alma 1,59 kat (OR=0,627) azaltmaktadır. Rapel dozu yaptırmama riskini aşı yaptıran tanıdıklardan bilgi alma OR=1,63 kat, ilk aşılamada yan etki yaşamış olma 1,44 kat artırmaktadır. Sonuç: Üniversite öğrencilerinde COVID-19 aşı yaptırma oranlarının yüksek olduğu ancak tavsiye edilen rapel doz uygulamasının yeterli düzeyde olmadığı ve uygun zamanlarda yapılmadığı bulunmuştur.
Aim: This study aimed to determine COVID-19 vaccination status of young adult and the factors affecting the full-dose schedule. Methods: This cross-sectional study included 654 students studying at Çukurova University. They were reached via electronic media. Vaccination, booster dose application and factors thought to affect these were questioned in the questionnaire form. Results: The mean age of 654 young adult was 20.98±3.15 (min:18-max:35). The most important reasons for never getting vaccinated were the lack of confidence in the vaccine content and fear of side effects. The recommended booster doses were rejected by 39.6% of the participants. It was found that participants vaccinated against COVID-19 expressed that the disease was more dangerous and contagious compared to those never vaccinated, and participants who received any booster dose had a higher positive attitude and a lower negative attitude towards COVID-19 vaccinations. Each 0.785-unit increase in the positive attitude sub-dimension of the COVID-19 Vaccination Attitude Scale was found to reduce the risk of not having a booster dose by 2.19 times (OR=0.456), and getting information from healthcare personnel to decrease it 1.59 times (OR=0.627). Information provided by acquaintances who had been previously vaccinated increased the risk of not having a booster dose 1.63 times, and 1.44 times when adverse events were observed in the first vaccination. Conclusion: It was found that the rate of COVID-19 vaccination in young adult was high, but the recommended booster dose application was not sufficient and was not performed at suggested intervals.