Hacettepe Hukuk Fakültesi Dergisi, vol.11, no.2, pp.1416-1466, 2021 (Peer-Reviewed Journal)
19 Kasım 2017 tarih ve 7039 sayılı Kanun’un 6’ıncı maddesi ile, Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 22’inci maddesine “il ve ilçe müftülükleri” ibaresi eklenmiştir. Böylece, bakanlığın il ve ilçe müftülüklerine evlendirme memurluğu yetkisi verebilmesine imkan tanınmıştır. Bu çalışma, söz konusu düzenlemenin anayasallığı sorununu inceler. Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda yapılan değişiklikten sonra İç İşleri Bakanlığı, 28 Kasım 2017 tarihinde Evlendirme Yönetmeliği’nde değişiklik yapmıştır. Akabinde, Diyanet İşleri Başkanlığı, 1 Şubat 2018 tarihinde “Resmi Nikah Yetkisi Hakkında Genelge”yi yayımlamıştır. Bu Genelge’nin 6’ncı maddesinin 7’nci fıkrası, evlendirme işlemine başlamadan önce ve evlenme kütüğü imzalandıktan sonra bazı dini ritüellerin müftü tarafından yerine getirilmesi suretiyle evlendirme töreninin yapılacağını düzenlemektedir. Genelge’nin Türk Medeni Kanunu hükümlerine ve Anayasa’nın 174’üncü maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Kanaatimizce, Diyanet İşleri Başkanlığının Resmi Nikaha ilişkin Genelgesi Türk Medeni Kanununa aykırı değildir. Müftülüklere evlendirme yetkisi verilebileceğine dair düzenlemeye karşı olanlar, söz konusu düzenlemenin, Anayasa’nın 2’nci maddesindeki laiklik ilkesine, 10’uncu maddesindeki eşitlik ilkesine, 24’üncü maddesindeki din ve vicdan hürriyetine, 90’ıncı ve 136’ncı madde hükümlerine ve medeni nikahı Anayasa’ya aykırılığı ileri sürülemeyecek inkılap kanunları arasında sayan 174’üncü maddeye aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda yapılan değişikliğine karşı Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle açılan iptal davası, Anayasa Mahkemesinin 6 Aralık 2018 tarihli kararıyla oybirliği ile reddedilmiştir. Mahkeme, bu kararında pasif laiklik ilkesi kavrayışını devam ettirmiştir. Kanaatimizce de müftülüklere evlendirme yetkisi verilebilmesine dair kanuni düzenleme, 1982 Anayasası’na aykırı değildir.