Eksternal Servikal Kök Rezorpsiyonlu Mandibular Anterior Dişin Tedavisi: Olgu Sunumu


Creative Commons License

Gürler K., Yılmaz K.

Türk Dişhekimleri Birliği 28. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi, Diyarbakır, Türkiye, 18 - 21 Eylül 2025, ss.1209-1210, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Diyarbakır
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1209-1210
  • Çukurova Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Eksternal servikal rezorpsiyon (ESR), diş kökünün servikal bölgesinde epitelyal ataşman altından başlayan, çoğunlukla asemptomatik seyreden ve klastik hücrelerin etkisiyle dentin ve sement dokularında yıkıma yol açan ilerleyici bir patolojik süreçtir. Lezyonun ilerlemesi halinde pulpaya ulaşarak vital dokularda hasara neden olabilir. Bu olgu sunumunda ESR tanısı konulan mandibular anterior daimi dişe uygulanan tedavi yaklaşımı ele alınmıştır.

Olgu Sunumu: Sistemik olarak sağlıklı 33 yaşında erkek hasta, 41 numaralı dişinde soğuk hassasiyeti ve koronal dişeti bölgesinde şişlik şikayetiyle Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı’na başvurdu. Anamnezinde benzer şikâyetlerin yaklaşık iki yıl önce de yaşandığı, ancak yalnızca antibiyotik kullanımıyla semptomların giderildiği, tedaviye başvurulmadığı öğrenildi. Klinik muayenede ilgili dişte perküsyon hassasiyeti saptanmadı, soğuk testi ve elektrikli pulpa testine pozitif yanıt alındı. Konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (CBCT) ile yapılan detaylı değerlendirmede, dişin distal servikal yüzeyinde sement ve dentini içeren rezorptif bir alan tespit edildi. Lezyon, Heithersay Sınıf 2 olarak değerlendirildi. İlgili dişe konvansiyonel kök kanal tedavisi uygulandı. Rezorptif bölgeye erişim sağlamak amacıyla mukoperiosteal flep kaldırıldı, granülasyon dokusu kürete edilerek uzaklaştırıldı. Defekt alanı, kompozit rezin materyali (Clearfil Majesty ES-2 Universal, Kuraray Medical Inc., Tokyo, Japan) ile restore edildi. Flep repoze edilerek sütür atıldı ve operasyon sonrası periapikal radyografi alındı. Birinci ve üçüncü ay kontrollerinde ilgili dişte perküsyon/palpasyon hassasiyeti, sinüs yolu, periodontal cep derinliği artışı ya da şişlik gibi herhangi bir patolojik bulguya rastlanmadı. Radyografik olarak yeni bir lezyon saptanmadı.

Sonuç: ESR olgularında doku yıkımının boyutu, genellikle rezorptif alanda oluşan granülasyon dokusunun varlığı ve yayılımı ile ilişkilidir. Bu nedenle lezyon tanısı konulduğu anda uygun tedavi yaklaşımının zaman kaybedilmeden uygulanması, rezorpsiyonun ilerlemesini durdurmakta ve etkilenen dişin ağızda asemptomatik olarak fonksiyonunu sürdürebilmesini sağlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: Eksternal servikal rezorpsiyon; Kompozit rezin restorasyon; Konik ışınlı bilgisayarlı tomografi; Kök kanal tedavisi; Servikal defekt onarımı 

Aim: External cervical resorption (ECR) is a progressive pathological process that begins below the epithelial attachment in the cervical root area. It often progresses asymptomatically and results in the destruction of dentin and cementum due to clastic cell activity. If left untreated, the lesion can extend to the pulp and damage vital tissues. This case report presents the treatment approach for a mandibular permanent anterior tooth diagnosed with ECR. 

Case Report: A 33-year-old systemically healthy male presented to the Department of Endodontics at Cukurova University with complaints of cold sensitivity and swelling in the cervical gingival region of tooth #41. His history revealed similar symptoms two years earlier, which were resolved with antibiotics, but no definitive dental treatment was pursued. Clinical examination showed no percussion sensitivity, while cold and electric pulp tests elicited positive responses. Cone-beam computed tomography (CBCT) revealed a resorptive lesion involving dentin and cementum on the distal cervical surface. The lesion was classified as Heithersay Class 2. Conventional root canal therapy was performed, followed by a mucoperiosteal flap surgery to access the resorptive area. Granulation tissue was curetted and removed, and the defect was restored with a composite resin material (Clearfil Majesty ES-2 Universal, Kuraray Medical Inc., Tokyo, Japan). The flap was repositioned and sutured, and a postoperative periapical radiograph was obtained. At 1- and 3-month follow-ups, there were no clinical signs of percussion or palpation sensitivity, sinus tract formation, increased probing depth, or swelling. No new periapical pathology was observed radiographically. 

Conclusion: In ECR cases, the extent of tissue destruction is often associated with the presence and spread of granulation tissue. Therefore, early diagnosis and timely treatment are essential to halt progression and maintain the tooth asymptomatic and functional within the oral cavity.

Keywords: Cervical defect repair; Composite resin restoration; Cone-beam computed tomography; External cervical resorption; Root canal treatment