Amaç: Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki bu araştırma, cerrahi birimlerde çalışan hemşirelerin, araştırma sonuçlarını klinikte kullanmalarına engel olan faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı ve kesitsel araştırma bir üniversite hastanesinin ameliyathane, cerrahi klinik ve cerrahi yoğun bakım birimlerinde görev yapan 104 hemşire ile yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında, kişisel bilgi formu ve Araştırma Kullanım Engelleri Ölçeği kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelerin, yaş orta- laması 32,15±7,88; Araştırma Kullanım Engelleri Ölçe ği puan ortalamas ı 94,65±18,80 olarak bulunmuştur. Ölçeğin alt boyutlarını oluşturan sunum alt boyutunun 18,3±4,46 puan; hem şire alt boyutunun 25,19±5,24 puan; uygu- lama alt boyutunun 25,92±5,49 ve ara ştırma alt boyutunun 18,59±4,19 puan olduğu tespit edilmiştir. Kullanılan ölçeğin sunum ve hemşire alt boyutlarının katılımcı hemşirelere göre en az engel olarak alg ılandığı tespit edilmiştir. Hemşirelerin çalışma sürelerinin ve çalıştıkları birimlerin algılanan engelleri anlamlı ölçüde etkilediği belirlenmiştir. Hemşirelerin %25’i kliniklerde yap- tıkları hasta bakım uygulamalarının, çalıştıkları süre boyunca edindikleri de- neyimlere dayand ığını belirtmiştir. Sonuç: Cerrahi birimlerde çal ışan hemşirelerin, araştırma sonuçlarının kullanılmasına ilişkin engel algısının yük- sek olduğu belirlenmiştir. Araştırmaya katılan hemşireler en çok kuruma ait faktörleri engel olarak alg ılamıştır. Dolayısıyla kanıta dayalı uygulamaların kliniğe entegre edilmesi için öncelikle sağlık kurumlarında inovatif politika- lar benimsenmelidir. Değişimi sağlayacak stratejilerin ilk adımı olarak kanıta dayalı uygulama kültürünün, klinik ortamlarda yayg ınlaştırılması olmalıdır. Bu bağlamda, sağlık kurumlarında hizmet içi eğitimlerle araştırma sunumla- rının yapılması ve bu sürece üniversitedeki akademisyen hemşirelerin de dâhil edilmesi önerilebilir.
Objective: This descriptive and cross-sectional study was con- ducted to determine the factors that prevent nurses working in surgical units from using research results in the clinic.Material and Methods: A descriptive and cross-sectional study was conducted with 104 nurses working in the oper- ating room, surgical clinic and surgical intensive care units of a university hos- pital. The Personal Information Form and the Research Use Barriers Scale were used to collect the data. Results: The mean age of the participants was 32.15±7.88; The mean Research Use Barriers Scale score was found to be 94.65±18.80. The presentation sub-dimension, which constitutes the sub-di- mensions of the scale, scored 18.3±4.46 points; nurse subscale 25.19±5.24 points; It was determined that the application sub-dimension was 25.92±5.49 points and the research sub-dimension was 18.59±4.19 points. It was deter- mined that the situations related to the presentation of the studies and the char- acteristics of the nurses were perceived as the least obstacle according to the participants. It has been determined that the working hours of the nurses and the units they work in affect the perceived barriers significantly. 25% of the nurses stated that their patient care practices in the clinics they work are based on ex- perience. Conclusion: It was determined that nurses working in surgical units have a high perception of barriers to using research results. The nurses who par- ticipated in the research perceived the factors belonging to the institution as ob- stacles the most. Therefore, innovative policies should be adopted primarily in health institutions in order to integrate evidence-based practices into the clinic. The first step of strategies to ensure change should be the dissemination of an evidence-based practice culture in clinical settings. In this context, it can be rec- ommended to make research presentations with in-service trainings in health in- stitutions and to include academic nurses at the university in this process.
