3. Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Kongresi Özet Metinleri, İstanbul, Türkiye, 23 Mayıs 2022, ss.18-19
Arazi toplulaştırmasında zilyetliği etkileyen hukuki sorunları belirlemek amacıyla yapılan bu araştırmanın birincil verileri; DSİ Konya İl Müdürlüğünce Cihanbeyli ilçesinde 2020-2022 döneminde yürütülen 14. Kısım toplulaştırma uygulamasının yapıldığı köylerdeki üreticiler, uygulamada görev almış teknik personeller, hukuki süreci takip etmiş avukatlar ile yapılan derinlemesine mülakatlardan ve konuya ilişkin mahkeme kararlarının incelenmesinden elde edilmiştir. Ayrıca toplulaştırma uygulaması kapsamında taşınmazlar üzerindeki kişilerin zilyetlik durumunun ne ölçüde dikkate alındığı hususu ve bu bağlamda ortaya çıkan hukuki sonuçlara ilişkin veriler, araştırma alanından seçilen bazı taşınmazlara ilişkin örnek uygulamalarından elde edilmiştir.
Araştırma ile toplulaştırma uygulamasında idareye kişilerin mülkiyet hakkı ve uzun yıllara dayanan zilyetlikleri üzerinde değişiklik yapma yetkisi tanındığı, idareye tanınan bu yetkilerin kullanımında oldukça hassas, dikkatli ve adilane davranılmasının önemli olduğu, ancak uygulamada, kimi zaman idareye tanınan bu yetkinin katı bir şekilde uygulandığı, çiftçilerin talep ve rızaların yeterince değerlendirilmediği, toplulaştırmanın ilke, esas ve amaçları göz ardı edilerek mağduriyetlere neden olunduğu, keyfi uygulamalar yapılmasının ciddi mülkiyet ve zilyetlik sorunlarına, haksızlıklara, kaos ve karmaşaya yol açtığı gibi toplulaştırmanın amacının da dışına çıkılması sonucunu doğurduğu belirlenmiştir.
Özellikle çiftçilerin uzun yıllardır kullanageldiği zilyetlikleri altındaki taşınmazların bulundukları yerden tahsis imkânı varken ve başka yerden tahsis yapılması için teknik, hukuki ve fiili hiçbir engel de bulunmamasına rağmen bu taşınmazların başka yerlerden tahsis edilmesi, şeklinin, konumunun, büyüklüğünün değiştirilmesi, bölünmesi, müstakiliken hisseli hale getirilmesi gibi uygulamalar yapıldığı hatta hazine taşınmazları üzerindeki zilyetlik durumunun toplulaştırma ile ortadan kaldırılması sonucunu doğurduğu, 6292 sayılı kanunun uygulanmasında sorunlar yarattığı ortaya konmuştur.