USÛL OLUŞTURMA BAĞLAMINDA SÜNNETİN KAYNAK DEĞERİ -YARGILAMA HUKUKU ÖRNEĞİ-


ASLAN N., DOKGÖZ D.

GİİAS, Bayburt, Türkiye, 10 Haziran 2021, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Bayburt
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Çukurova Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Hz. Peygamber’in risâlet vasfı gereği ondan dini beyan sadedinde sadır olan söz, fiil ve takrirlerin sünnet olduğu ve bunun kaynak değeri ve bağlayıcılığı noktasında İslam âlimleri görüş birliği içerisindedir. Hz. Peygamber’in tasarrufları dikkate alındığında onun en bariz vasfı risâlet olmakla beraber, devlet başkanı olması hasebiyle imamet vasfını haiz olduğu, kendisine arz edilen uyuşmazlıkları çözmesi açısından da kadı/yar-gıçlık vasfını üstlendiği bilinmektedir. Umur-ı idariyyede maslahatın cari olması hase-biyle Hz. Peygamber’in devlet başkanı sıfatıyla bulunduğu tasarrufların kendisinden sonra gelen devlet başkanları nezdinde kamu yararına bağlı olarak farklı bir şekilde tecessüm edebileceği noktasında hâkim bir kanaat söz konusudur. Ayrıca şer’î-amelî meselelerin dışında kalıp, dini yönü bulunmayan tecrübe ve bilimsel/teknolojik geliş-melere açık konularda -hurmaların aşılanması örneğinde olduğu gibi- Hz. Peygamber’in meseleyi erbabına havale etmesi basit bir hadiseden öte konuya dair özgün yaklaşımı barındıran usûl inşası olarak değerlendirilebilir. Hz. Peygamber’in devlet başkanı sıfa-tıyla bulunduğu tasarruflar sınırlı olsa da bu alanın idare hukuku düzleminde maslahata bağlı dinamik yönü dikkate alındığında yapılacak düzenlemeler için daha esnek olduğu söylenebilir. Ancak tarihi süreç içerisinde fıkhın diğer dallarına nazaran bu alanın daha sınırlı geliştiği bilinmektedir. Oysa Hz. Peygamber’in yargı alanında ortaya koyduğu prensiplerin çok kısa bir süre sonra yargılamaya dair müstakil bir disipline dönüşmesi hayreti mucip bir şekilde çoğu araştırmacıların dikkatini çekmiştir. Zira İslam öncesi Arap toplumunda yargılamaya dair hiçbir usul ve esasın bulunmayışı ve konuyla ilgili Kur’an’da “Allah’ın gösterdiği şekilde hükmetme” hitabı ile muhatap olan Hz. Peygam-ber’in yargılama hukukuna dair usûl oluşturabilecek ilkeler koyması sünnetin kaynak değeri açısından özgün bir örneğini oluşturmaktadır. İspat yükümlülüğünün iddia sahi-bine, yeminin davalıya yüklenmesi; hâkimin zahiri delilleri esas alması ve duruşmada taraflara eşit davranma zorunluluğu; berâet-i zimmet ilkesi ve ondan doğan masumiyet karinesi gibi birçok esas ve yargılama usulüne dair nesnel kriterler, sünnetle sabit ol-muş olup konu tebliğ sınırları içerisinde tartışılacaktır.