9th INTERNATIONAL CONFERENCE on AGRICULTURE, ANIMAL SCIENCES and RURAL DEVELOPMENT, Burdur, Türkiye, 19 - 20 Mart 2022, ss.284-312
Tarımsal üretim sistemleri de iklim değişikliği eğilimlerini azaltma veya şiddetlendirme
potansiyeline sahiptir. Tarıma hem önemli bir sera gazı yayıcısı hem de potansiyel bir sera gazı
(GHG) yutağı olarak değerlendirilir. Tarımsal üretim tarafından yayılan başlıca sera gazları (GHG)
arasında karbondioksit (CO2), metan (CH4) ve azot oksit (N2O) bulunur. Tarımsal toprak
yönetiminden kaynaklanan N2O emisyonları, gübre uygulamaları ve topraktaki azot (N)
mevcudiyetini artıran diğer tarımsal uygulamalar ile gerçekleşir. Gübre yönetimi ve tarımsal
kalıntıların tarlada yakılması az da olsa N2O emisyon kaynaklarıdır. Hayvansal üretimde CH4
emisyonları, geviş getiren hayvanların enterik fermentasyonu ve gübre yönetiminden kaynaklanır.
Çeltik üretimi de önemli bir CH4 kaynağıdır. Arazi kullanımı değişikliği, arazi kullanımının
yoğunlaşması ve iklim değişikliği çölleşmeye ve arazi bozulmasına katkıda bulunmuştur. Toplam
antropojenik GHG emisyonlarının (2007-2016) tahmini %23’ü Tarım, Ormancılık ve Diğer Arazi
Kullanımlarından (AFOLU) kaynaklanmaktadır. Tarım, Ormancılık ve Diğer Arazi Kullanımı
(AFOLU) faaliyetleri, 2007-2016 yılları arasında küresel olarak insan faaliyetlerinden kaynaklanan
CO2’in yaklaşık %13’ünü, CH4 %44’ünü ve N2O emisyonlarının %81’ini oluşturmuştur. Bu oran
toplam net antropojenik GHG emisyonlarının %23’üne (12,0±2,9 GtCO2-eş/yıl) karşılık gelmektedir.
Bu bildiride bitkisel ve hayvansal üretimden kaynaklanan GHG emisyonlarının azaltılması için,
teknik, ekonomik, sosyal ve politik önlemler tartışılmıştır.