İLERI EVRE KÜÇÜK HÜCRELI DIŞI AKCIĞER KANSERINDE BIRINCI BASAMAK ALEKTINIB ETKINLIĞINI DEĞERLENDIRMEDE ALK-POZITIF HÜCRE YÜZDESI: YENI BIR BIYOBELIRTEÇ ADAYI MI? (TÜRK ONKOLOJI GRUBU ÇALIŞMASI)


Bayram E.

9. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Kongresi, 18-22 Mayıs 2022, KIBRIS, Girne, Kıbrıs (Kktc), 18 - 22 Mayıs 2022, ss.113-114

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Girne
  • Basıldığı Ülke: Kıbrıs (Kktc)
  • Sayfa Sayıları: ss.113-114
  • Çukurova Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Alektinibin randomize faz 3 ALEX çalışmasında hastaların

yaklaşık %10’unda tedaviye yanıt alınamaması onkojen bağımlılığına

neden olan bir sürücü mutasyona rağmen tedavi yanıtını etkileyen

ek faktörlerin varlığını sorgulatabilir. Floresan in-situ hibridizasyon

(FISH), ALK pozitifliğini saptamak için önemli yöntemlerden birisidir

ve ALK-pozitif hücre yüzdesini verir. Bu çalışma, ALK-TKI olarak birinci

basamak Alectinib alan ileri evre KHDAK hastalarında ALK-pozitif

hücre yüzdesinin prediktif etkisi araştırılmıştır.

Gereç ve Yöntem: Türkiye’de 27 farklı merkezden, FISH ile ALKpozitif

hücre yüzdesi raporlanan, TKI olarak birinci basamak Alektinib

alan ileri evre KHDAK hastaları dahil edildi ve retrospektif olarak

analiz edildi. Alektinib öncesi kemoterapi alan hastalar dışlanmadı.

Hastalar ALK-pozitif hücre yüzdesinin ortanca (%40) değerine göre iki

gruba ayrıldı. Birincil sonlanım noktası progresyonsuz sağkalım (PS),

ikincil sonlanım noktaları genel sağkalım (GS), objektif yanıt oranı

(OYO) ve alt grupların PS’siydi.

Bulgular: 211 hasta (%48,3’ü kadın, %51,7’si erkek) alındı. Hastaların

%37’si (n=78) daha önce kemoterapi görmüştü. Düşük-pozitif

(<%40) ve yüksek-pozitif (≥%40) gruplar arasında sadece yaş açısından

anlamlı fark bulundu (60 ve 56). Ortanca 19,4 aylık takipten

sonra yüksek-pozitif grupta ortanca PS’ye ulaşılamadı ve düşük-pozitif

grupta 10.8 aydı (HR: 0.39; %95 GA, 0.25-0.60, p<0.001). (Şekil 1) Yüksek pozitif grupta ortanca GS’ye ulaşılamadı ve düşük pozitif

grupta 22,8 ay bulundu (HR: 0,37; %95 GA, 0,22-0,63, p<0,001)

. (Şekil 2) OYO, yüksek pozitif grup lehine anlamlı olarak farklıydı

(%87.2’ye karşı %68.5; p=0.002). ALK pozitif hücre yüzdesine göre

belirlenen <%20, %20-39, %40-59, ≥%60 eşik değerlere göre ortanca

PS sırasıyla 4.5, 17.1, 26 aydı ve ≥%60 grubunda ulaşılamadı

(Tablo 1 ve Şekil 3).

Sonuç: FISH ile translokasyon tespit edilen ALK-pozitif hücre oranının

sadece niteliksel değil niceliksel olarak da tedavi için prediktif

etkisi olabileceğini desteklemektedir. Tedaviden daha fazla fayda görebilecek

altgrupların analizi klinik izlemde faydalı olabilir. Sonuçlar,

önceki çalışmalarda Krizotinib alan hastalarda alınan pozitif sonuçlarla

uyum göstermektedir. Tümöral heterojenite mutlaka göz önünde

bulundurulmalıdır ve prospektif çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir.