Hamilelik sırasında bitkisel ürünlerin çok yaygın kullanımına rağmen, bu tedavilerin spesifik olarak değerlendirilmesine yönelik çok az çalışma bulunmaktadır. Hiperemezis gravidarum için zencefil takviyesi dışında, aslında hamile kadınlarda başka herhangi bir bitkisel tedavinin kullanımı için klinik bir endikasyon yoktur. Aksine, vaka raporları ve epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen kısıtlı sayıdaki veriler, bazı bileşiklerin kullanımına ilişkin uyarılara sahiptir. Bitkilerin hamilelik veya doğum üzerinde etkileri olabilir, reçeteli ilaçlarla etkileşimleri olabilir ve fetüs için potansiyel olarak ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Bu nedenle özellikle hamilelikte bitkisel ilaç öyküsü almak önemlidir.
Despite the widespread use of herbal products during pregnancy, there are few studies specifically evaluating these treatments. Other than ginger supplementation for hyperemesis gravidarum, there is no clinical indication for the use of any other herbal treatment in pregnant women. On the contrary, limited data from case reports and epidemiological studies are available on the use of some compounds, for example that almond oil may cause preterm labor, licorice may be carcinogenic, valerian may cause a decrease in zinc levels in the fetal brain, high doses of turmeric may be teratogenic, St. John's wort may be teratogenic, garlic may lower total cholesterol levels but has no effect in pre- eclampsia. Herbs may have effects on pregnancy or birth and may have interactions with prescription medications. For the fetus, herbal products can potentially cause serious complications. Therefore, it is important to take a history of herbal medicine, especially during pregnancy.
