Geosound, cilt.57, sa.1, ss.42-62, 2023 (Hakemli Dergi)
Antarktika, neredeyse tamamen buzla kaplı olması ve onu etkileyecek hiçbir insan topluluğunun
olmaması nedeniyle bozulmamış, eşsiz bir doğaya sahiptir. Türkiye'nin de aralarında
bulunduğu çeşitli ülkelere ait araştırma istasyonları, Şili'nin en güney ucundaki yerleşimlerden
yaklaşık 1200 km uzaklıkta yer almaktadır. İstasyonların yerleşim yerlerinden uzak olmasından
dolayı ihtiyaçlarının anakaradan karşılanması gerekmekte olup bu durum istasyonları geçici
veya sınırlı kapasiteyle çalışmaya zorlamaktadır. Bu araştırmanın amacı, Türkiye Antarktika
Araştırma İstasyonunun (TARS) ihtiyaçlarını kısmen de olsa karşılayabilmek için istasyon
çevresindeki mineralojik yapının incelenmesidir. Bu minerallerin yüksek derecede korunan bu
bölgede, özellikle atık su arıtma sistemlerinin veya içme suyunun filtrasyonu için
kullanılmasının yanı sıra, özel koşullarda gerçekleştirilecek tarımsal amaçlar için de
değerlendirilebileceği öngörülmektedir. Uzaktan algılama ile yapılacak mineralojik
çalışmalarda kullanılacak Hyperion uydusunun arşiv taramasında optik uyduların en büyük
zayıflığı olan bulutluluk ve zeminin görülmesini engelleyen karla kaplı bölgeler dikkate alınmış
ve 09.01.2020 tarihli görüntünün en uygun olduğu görülmüştür. Araştırma için uygun bulunan
Hyperion görüntüsü içindeki kara parçalarından TARS'ın bulunduğu Horseshoe Adası'nın 50
km batısındaki en yakın kara parçası olan Jenny Adası seçilmiştir. Çalışmada kullanılan
Hyperion verilerinin radyometrik ve atmosferik düzeltmeleri için ENVI yazılımı kullanılmıştır.
Aynı programın THOR (Tactical Hyperspectral Operations Resource) modülünde yer alan HMI
(Hyperspectral Material Identification) aracı kullanılarak mineral araştırması yapılmıştır.
THOR HMI analizinde USGS mineral veri tabanı kullanılmış ve en iyi eşleşen mineraller ACE
(Adaptive Coherence Estimator) tekniği kullanılarak seçilmiştir. Başlıca mineraller olarak,
Jenny Adası'nın kuzeyindeki kıyı kesimlerinde Korindon, Diaspor ve Montmorillonit mineralleri
belirlenirken, adanın kayalık bölgesinde Albit-plajiyoklaz ve Mikroklin-feldispat mineralleri
anomaliler vermektedir. Götit (α-FeO(OH), Hematit (Fe2O3), Ferrihidrit ((Fe3+)2O3•0.5H2O),
Lepidokrosit (γ-FeO(OH)), Limonit (FeO(OH)·nH2O), Rutil (TiO2) ve Kuprit (Cu2O)
minerallerinin de düşük konsantrasyonlarda bulunduğu tespit edilmiştir
Antarctica has a unique nature, unspoiled by the fact that it is almost completely covered by ice
and there are no human community to influence it. The communities near Chile's southernmost
tip, which is around 1200 km away, are the closest to the continent and include research stations
belonging to various countries, including Türkiye. Because the stations are so remote from
civilization, they must meet the needs of research stations on the mainland, which forces them
to operate temporarily or with limited capability. The goal of this research was to explore the
mineralogical structure around the Turkish Antarctic Research Station (TARS) in order to meet
the station's demands, even if only partially. It is anticipated that these minerals can be exploited
in this highly protected region, particularly in wastewater treatment systems for filtration or
drinking water filtration, as well as for agricultural purposes to be carried out in unique
conditions. Cloudiness, which is the largest weakness of optical satellites, as well as snowcovered regions that prohibit the ground from being seen, were considered in the archive
scanning of this satellite, and the image dated 09.01.2020 was determined to be the best suited
image. Jenny Island, the nearest land piece to the west, with a distance of 50 km to Horseshoe
Island, where the TARS is located, was chosen as the research area among the land parts inside
the Hyperion image. ENVI software was used for radiometric and atmospheric corrections of
the Hyperion data used in the study. Mineral research was conducted using the Hyperspectral
Material Identification (HMI) tool in the Tactical Hyperspectral Operations Resource (THOR)
module of the same program. The USGS mineral database was used in the THOR HMI study and the minerals with the best match were selected using the Adaptive Coherence Estimator
(ACE) technique. As major minerals, corundum, diaspore, and montmorillonite minerals were
detected in the coastal areas north of Jenny Island, albite-plagioclase and microcline-feldspar
minerals gave anomalies in the rocky region of the island. Goethite (α-FeO(OH), hematite
(Fe2O3), ferrihydrite ((Fe3+)2O3•0.5H2O), lepidocrosite (γ-FeO(OH)), limonite
(FeO(OH)·nH2O), rutile (TiO2) and cuprite (Cu2O) minerals were detected in low
concentrations.