NODÜLLER LENFOSIT PREDOMINANT HODGKIN LENFOMADA DEMOGRAFIK VERILER:TEK MERKEZ DENEYIMI


Bayram E., Kıdı M. M.

11. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, Girne, Kıbrıs (Kktc), 24 - 28 Nisan 2024, cilt.107, sa.107, ss.106-107

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Cilt numarası: 107
  • Basıldığı Şehir: Girne
  • Basıldığı Ülke: Kıbrıs (Kktc)
  • Sayfa Sayıları: ss.106-107
  • Çukurova Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Nodüler lenfosit predominant Hodgkin lenfoma (NLPHL)

klasik Hodgkin lenfomanın(cHL) nadir görülen bir varyantıdır. Histolojik

olarak B-hücre fenotipine sahip, lenfohistiyositik hücrelerin varlığı

ile karakterizedir. Hastalar genellikle erken evre hastalıkla başvurur ve

klasik B semptomları yoktur. Klinik davranış klasik Hodgkin hastalığından

daha çok indolent bir non-Hodgkin lenfomayı taklit etmektedir.

Gereç-Yöntem: Tek merkez Çukurova Üniversitesi Tıbbi Onkoloji

Kliniğindeki, 24 hastayı 2007-2020 yılları arasında retrospektif olarak

taradık. Hastaların verileri elektronik tıbbi kayıtlardan elde edilmiştir.

Hastaların demografik verilerini aldığı tedavileri araştırdırdık.

Bulgular: Hastaların 16’sı (%66.7) erkek, 8’i (%33.3) kadın idi.

Hastaların median yaş ortalaması 39 idi. Hastaların 17 si ABVD, 5

R-CHOP, 1 tanesi rituksimab, 1 tanesine de aktif izlem yapıldı. 2 hasta

evre-1, 13 hasta evre-2, 5 hasta evre-3, 4 hasta evre-4 idi. Patern A 14

hasta, Patern B 3 hasta, Patern D 5 hasta, Patern E 2 hasta mevcut idi.

Takiplerinde 8 hastada nüks gelişmişti. Nüks gelişen 8 hastanın 3’ünde

Diffuz Büyük B Hücreli Lenfoma transformasyonu gelişti. Takiplerinde

1 hasta exitus oldu. 15 hastanın aktif takibine devam edilmektedir.

Sonuç: NLPHL, Hodgkin lenfomanın nadir ancak önemli bir alt

kategorisi olmaya devam etmektedir. Patolojik ve immünohistokimyasal

belirteçler bunun cHL’ye kıyasla farklı bir hastalık süreci olduğunu

göstermektedir. Tedavi modaliteleri aktif izlemden agresif kemoterapi

rejimlerine kadar uzanmaktadır. NLPHL için tedavi sonuçlarını inceleme

amaçlı randomize kontrollü çalışmaların eksikliği devam etmektedir.

Mevcut kılavuzlar, B hücreli-NHL tedavisinde kullanılan rejimlerin

yanı sıra cHL temelli rejimlerin de kullanılmasını önermektedir. Tedavi

ve sonuçları daha iyi optimize etmek için prospektif çalışmalar yapılmalıdır.