Vergi Raporu, sa.264, ss.36-60, 2021 (Hakemli Dergi)
3065 sayılı KDV Kanunu’nda iade hakkı doğuran işlemlerin birçoğunda yüklenim KDV listelerinin hazırlanarak tevsiki aranılan bir zorunluluktur. İşlemin bünyesine giren (yüklenilen) KDV’nin
indirim yoluyla telafi edilmemesi durumunda,
yüklenilen, ancak telafi edilemeyen tutarların belli şartlar dâhilinde mükelleflere iade edilmesi gerekmektedir. Ancak iade hesaplamalarında yüklenimlerin gerçekten “öncelikle” indirim konusu
yapılıp yapılmadığı ve bu yolla gerçekleştirilen iadelerde muhtemel bir Hazine zararının varlığı hususunda tartışmalar süregelmiştir. Konuyla ilgili
Vergi Konseyi, yüklenim KDV esasının artan bir
şekilde devreden KDV sorununa sebep olduğu ve
mükellefler yönünden sürekli bir KDV finansmanı
ihtiyacı yarattığı ve Hazine yönünden ise faizsiz bir
borçlanma modeline dönüştüğü yönünde eleştiriler getirmiştir. Çalışmanın konusu, yüklenim KDV’nin indirimi ve iade süreçlerindeki uygulamaların gelişimi üzerinden iade sisteminde ortaya çıkan bazı olumsuzlukların değerlendirilmesi,
yurt dışı uygulamalara değinilerek çözüm önerileri getirilmesidir. Bu minvalde, vergi sistemimiz
içinde yer alan oransal yaklaşımlarla söz konusu
soruna yönelik örnek çözümlere yer verilmiş ve
bu yaklaşımın muhtemel Hazine zararının önüne
geçebileceği üzerinde durulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Yüklenim KDV, Devreden KDV, KDV İadesi, Hazine Zararı.
JEL Sınıflandırma Kodları: H2, H20, H26,
H29