Search and seizure are important legal procedures in many legal systems. Search and seizure are regulated by the 1982 Constitution and their enforcement depends on the decision of a judge. In terms of tax law, search and seizure are applied within the scope of tax auditing. Searching can be enforced only by the judge’s decision which must be based on signs of tax evasion. However, after the judge’s decision, it seems that the tax administration has very broad powers in the procedure. There is no limit on the seizures, the seizure doesn’t depend on the decision of a judge and the taxpayer is not given an opportunity to file an appeal against this procedure. Although the purpose of compensating tax loss is considered to be effective here, these powers are contrary to the 1982 Constitution. However, the European Court of Human Rights held that the search and seizure regulated by the Tax Procedure Code did not violate the European Convention on Human Rights. Contrary to the European Convention on Human Rights, the inclusion of additional safeguards in the 1982 Constitution does not make it possible to make a different assessment. The solution is thought to be the recognition of additional safeguards in the 1982 Constitution for the taxpayer too.
Arama ve el koyma birçok hukuk sisteminde yer alan önemli hukuki müesseselerdir. Arama ve el koyma, 1982 Anayasası’nda da yer almakta olup, bunların uygulanması hâkim kararına bağlı kılınmıştır. Vergi hukuku bakımından ise arama ve el koyma, vergi denetimi kapsamında uygulanmaktadır. Arama yapılması hâkim kararı ile mümkün olup, bu kararın verilmesi ise vergi kaçakçılığına ilişkin emarelerin bulunmasına bağlıdır. Ancak devamında vergi idaresinin oldukça geniş yetkilere sahip olduğu görülmektedir. El konulacaklarla ilgili bir sınır bulunmamakta, el koyma hâkim kararına dayanmamakta ve vergi yükümlüsüne bir itiraz imkânı tanınmamaktadır. Burada vergi kaybının telafisi amacının etkili olduğu düşünülmekle birlikte, bu yetkiler 1982 Anayasası’na aykırı bulunmaktadır. Bununla birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenen arama ve el koymanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal etmediğine karar vermiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin aksine 1982 Anayasası’nda ek güvencelere yer verilmesi, farklı bir değerlendirme yapmayı mümkün kılmamaktadır. Çözümün, 1982 Anayasası'ndaki el koyma ile ilgili ek güvencelerin, vergi yükümlüsü açısından da tanınması olduğu düşünülmektedir.