8.Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, 3-7 Kasım 2021, Antalya, Türkiye, 3 - 07 Kasım 2021, ss.127-128
Giriş: HSK, genellikle altta yatan bir kronik hepatit veya siroz zemininde
gelişen tek veya çok sayıda nodüllerle seyreden primer malign
karaciğer hastalığıdır. HSK moleküler patogenezi oldukça kompleks
ve heterojen bir kanserdir. HSK moleküler patogenezi genetik ve epigenetik
değişikliklerin katıldığı çok basamaklı bir süreçtir. HSK henüz
patogenezi tam olarak aydınlatılmamış bir malignitedir. Patogenezini
anlayabilmek için çok sayıda epigenetik ve genetik çalışmalar yapılmaktadır.
Biz de EZH2 ve INI-1 ekspresyon düzeyinin HSK epigenetiğindeki
önemini anlamayı amaçladık..
Gereç ve Yöntem: 2011-2019 yılları arasında ÇÜTF’ nde takip
edilen patolojik tanısı bulunan 103 HSK’ li vaka seçildi. EZH2 ve INI-1
immunohistokimya yöntemi ile değerlendirildi.
Bulgular: 2011-2019 yılları arasında Çukurova Üniversitesi Tıp
Fakültesi’ nde takip edilen patolojik tanısı bulunan 103 HSK’ li vaka
incelendi. Hastaların median yaşı 68 (min17- max 89) idi. İmmunohistokimya
yöntemi ile bakılan EZH2, 45 (% 43,7) hastada pozitif boyanma
gösterdi, 58 (% 56,3) hastada boyanma gözlenmedi. INI-1 ise
92 (%89,3) hastada pozitif boyanma gösterdi, 11 (% 10. 9) hastada
boyanma gözlenmedi. Retrospektif olarak değerlendirlen hastaların
32’ si yaşıyordu, 71’i ölü idi. EZH2 pozitif grupta ki hastaların mPFS
5 negatif grup mPFS 9 ay hesaplandı (p=0,012), toplam sağkalım
analizine bakıldığında pozitif grup mOS 8 negatif grup mOS 27 ay
olarak hesaplandı (p=0,012). Lokorejyonel ve/veya sorafenib HSK’
de bir tedavi seçeneği olduğu için lokorejyonel ve lokorejyonel artısorafenib tedavisi alan hasta grupları birlikte analiz edildi. EZH2 pozitif
grup hastaların mPFS 4, negatif grubun mPFS 14 ay hesaplandı
(p=0,014). Pozitif grubun mOS 16, negatif grubun mOS 41 ay hesaplandı
(p=0,077).
Sonuç: EZH2’ nin mutasyonu ya da aşırı ekspresyonu birçok
kanserle Ilişkilendirilirken INI-1 proteini tüm hücre tiplerinde exprese
edilir. INI-1 ekspresyon kaybı çeşitli malignitlelerle ilişkilendirilmiştir.
Bir birleri ile zıt ilişki gösterdiğini düşündüğümüz markırları boyadık
ama INI-1’in hepatosellüler kanser hücrelerinde yüksek oran da pozitif
boyanması hipotezimizle uyuşma göstermedi. EZH2 pozitif gruptaki
hastalar istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde daha kısa yaşam süresi
gösterdi. Yaptığımız çalışma EZH2’ nin evreden bağımsız olarak prognozu
kötüleştirebileceğiniceğini işaret etmektedir. Evreden bağımısız
olarak hastalığın gidişatı hakkında bilgi verebilir. Biz bu çalışmamızda
hasta popülasyonumuz yetersiz olduğu için EZH2’nin prediktif etkinliğini
net gösterecek hasta çoğunluğuna ulaşamadık. Ancak bu çalışma
devam eden bir çalışmadır. Gözüken o ki EZH2 hem tirozin kinaz inhibitörleri
hem de immunoterapi ile ilgili predikte edici rolü olacaktır.
Yaptığımız çalışmaya benzer literatürde çalışma olmayıp bu konu ile
ilgili prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır. Çalışmamızın faz II çalışmasında
olan EZH2 inhibitörünün (tazemetostat) HSK’ li hastalarda kullanımına
öncü olması da umut edilmektedir.
Anahtar Kelimeler: EZH2, INI-1, HSK