9. Kent Araştırmaları Kongresi, Ankara, Türkiye, 20 - 22 Kasım 2024, ss.245-258, (Tam Metin Bildiri)
Afet; toplumun fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar yaşamasına yol açan, normal hayatı
durduran veya kesintiye uğratan, etkilenen toplumun baş etme kapasitesinin yetersiz kaldığı olaylardır. Afet, bir olayın kendisi değil, doğurduğu sonuçtur (AFAD, 2023). Afet sonrası yeniden yapılanma literatüründe, son kullanıcıların ve yerel toplulukların karar alma
süreçlerine daha fazla entegrasyon sağlayan yönetişim mekanizmalarına artan bir ilgi vardır (Kendra & Wachtendorf, 2007; Maret ve ark., 2010; Pelling, 2003). Toplumsal iyileşme
sürecinde kent kullanıcılarının, kent için alınacak kararlara dahil edilmesi, bu süreç için
katalizör bir etkiye sahiptir. Bu konuda Platt (2019), daha iyi inşa etme fırsatlarını gerçekleştirebilmek için her bir bölgedeki yetkililerin uzun vadeli bir stratejik vizyona sahip olmasının; kültürel kimlik, çevre ve vatandaş katılımı ile ilgili önemli konuları ele alırken
yöntemli bir şekilde ilerlenmesinin önemine işaret etmektedir. Aykutalp (2016) ise çalışmasında, afet sonrası kentin yeniden yapılanma sürecinin katılım mekanizmalarının gelişmesinin önemini savunarak, "kent hakkı" doğrultusunda kent sakinlerinin karar mekanizmalarına katılma hakkının tanınmasının önemli bir konu olduğunu ifade etmektedir. Herkesin içine sinen ve benimseyebileceği bir gelecek kurgusu, ancak herkesin sesinin duyulabildiği, kentin geleceğiyle ilgili kararların şehirde yaşayan tüm bireylerin söz sahibi olduğu
ve kapsayıcı bir yaklaşım ile mümkün gözükmektedir (Afet Sonrası İyileşme Rehberi, 2024,
s. 165). Çalışmanın teması; "Kentsel Dirençliliği Bağlamında Kentsel Planlama, Tasarım ve
Mimarlık" temasının alt temasına uygun olarak afet sonrası iyileşme ve yeniden yapılanma
sürecinde toplumsal katılımın yeri ve önemine odaklanmaktadır. Bu çalışmanın temel
araştırma sorusu, "Afet sonrası iyileşme süreçlerinde toplumsal katılımın rolü nedir?" şeklindedir. Amaç, afetlerden etkilenen toplulukların iyileşme süreçlerinde toplumsal katılımın önemini bibliyometrik bir yaklaşım ile incelemektir. Teorik kavramsal çerçeve, afet
sonrası iyileşme sürecini çok paydaşlı bir yaklaşım bağlamında ele alarak, yerel halkın süreçlere aktif katılımını destekleyen stratejilerin geliştirilmesine odaklanmaktadır. Bu nedenle çalışma, afet sonrası iyileşme sürecinde katılım kavramının önemine ve uygulamasına yönelik ileriye dönük yapılacak çalışmalara katkıda bulunması hedeflenmektedir.
Çalışma kapsamında başvurulan yöntem; bibliyometrik analizdir. Bibliyometrik çalışmaların kökleri 1920’lerden öncesine uzanmakla birlikte, "bibliyometri" terimi ilk kez 1969
255
yılında Alan Pritchard tarafından, yazılı belgelerin farklı yönlerini ölçme ve analiz etme
yoluyla bilimsel iletişim süreçlerini incelemek amacıyla nicel yöntemlerin kullanıldığı yeni
bir disiplin tanımlamak için kullanılmıştır (Çuhadar ve ark, 2022). TÜBİTAK (2022) tarafından "bibliyometri", belirli bir alanda, belirli bir dönemde ve belirli bir bölgede kişiler veya
kurumlar tarafından üretilen yayınların ve bu yayınlar arasındaki ilişkilerin sayısal analizi
olarak tanımlanmaktadır. Bu yöntem sayesinde belirlenen araştırma konusu üzerine çalışan farklı disiplinler, yazarlar arası etkileşimler, anahtar kelime kullanım sıklıkları vb. birçok etkileşim tespit edilebilir. Çalışmada öncelikle, verilerin elde edileceği veri tabanı ve
uygulanacak analiz yöntemi için kullanılacak yazılım aracı belirlenmiştir. Arama kriterleri
ve sorgulama için kullanılacak anahtar kelimeler tanımlanarak, taranan makalelerin bibliyografik kayıtları farklı akademik disiplinler için geniş kapsamlı ve çok sayıda veri tabanına erişim imkanı sunan “Web of Science” veri tabanından elde edilmiştir. Çalışmanın
amacı doğrultusunda veriler “VOSviewer” programı aracılığıyla görselleştirilerek, bibliyografik haritalar ve tablolar oluşturularak değerlendirilmiştir. VOSviewer yazılımı, bibliyometrik verilerin yazılıma yüklenmesiyle terimler, yayınlar, kuruluşlar, anahtar kelimeler, dergiler ve yazarlarla ilgili ağlar oluşturma imkanı sunmaktadır (Perianes ve ark. ,
2016). Yapılan bibliyometrik analiz sonucunda elde edilen haritaların analizi yapılarak veriler elde edilmiştir.
Bibliyometrik analiz neticesinde; bu alanda yapılmış olan ilk yayına 2006 yılında rastlanmıştır. 2006 yılından itibaren bu konu, araştırmacılar ve uygulayıcılar tarafından daha
fazla ilgi görmeye başlamıştır. Yayınlar kategorilerine göre incelendiğinde; en fazla sayıda
yayının “Çevre Çalışmaları” kategorisinde olduğu görülmekte, yaşanan afet sonrası süreçte çevresel iyileşmelerin toplum katılımıyla ilişkisine dair çalışmaların olduğundan bahsedilebilmektedir. Elde edilen bulgular; afet sonrası iyileşme süreçleri ve toplumsal katılım
alanında yapılan yayınlarda Amerika Birleşik Devletleri’nin alana en çok katkı sağlayan
ülke olduğuna işaret etmektedir. Yayınlarda en çok kullanılan üç anahtar kelimenin; disaster (felaket), community participation (toplumsal katılım) ve resilience (dayanıklılık) olduğu görülmektedir. En çok atıf alan yayınların analizi yapıldığında en yüksek atıf alan
çalışma Simon (2015) tarafından gerçekleştirilmiştir. Alana ilişkin yayınlarda makale yayınları sayıca fazla olmasıyla ön plana çıkmaktadır. Alana ilişkin yayınların yer aldığı en
etkili kaynağın “International Journal Of Disaster Risk Reduction” olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Bibliyometrik analizler ve bulgular bölümünde elde edilen veriler ışığında, Türkiye’ye ait sadece 3 yayın bulunmaktadır. Ancak bu yayınlara atıf sayısı oldukça yüksektir.
Çalışma konusunun, analizlerle elde edilen bulgulara göre çok disiplinli bir doğası olduğu
gözlemlenmiştir. Ancak mimarlık kategorisinde diğer disiplinlere oranla çalışmaların sınırlı olması dikkat çekmektedir. Bu nedenle, mimarlık alanında konunun daha derinlemesine incelenmesine ve kente ve coğrafyaya uygun yöntemlerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Mimarlık disiplini, afet sonrası süreçlerde hem fiziksel mekânların yeniden tasarımı
hem de toplumsal katılımın sağlanması açısından kritik bir rol oynamaktadır. Bu nedenle,
mimarlar ve ilgili disiplinler arasında iş birliğinin artırılması, afet yönetimi ve iyileşme süreçlerinin daha etkili bir şekilde yürütülmesine katkı sağlayacaktır. Afet sonrası toplumsal
iyileşme süreçlerinin daha az sancılı atlatılması amacıyla; kentin ayağa kaldırılması ve direnç kazandırılması aşamasında toplumda yaşayan her bir bireyin kent hakkı gözetilerek
söz hakkı verilmesinin kayda değer bir parametre olduğuna dair daha fazla çalışmaya
256
ihtiyaç vardır. İleriye dönük çalışmalar için, toplumsal katılımın farklı boyutları ve etkileri
üzerine derinlemesine araştırmalar yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.