Deindustrialization is the fall in the share of industry in production in favor of other sectors. Since the 1990s’ globalization period, it has been observed that the share of the industrial sector in production has decreased in many developing countries. In the words of Rodrik (2016), 'premature deindustrialized' economies were formed, with the share of the services sector increasing before they could complete their industrialization, and thus the share of employment and value-added of the industrial sector decreased. On the other hand, the increase in the share of the services sector and the wage workers in the sector is combined with the precarious employment conditions that came with neoliberal policies since the end of 1980s. The problematic of income distribution created by this situation in terms of wage earners is not sufficiently discussed in the mainstream literature. The aim of this study is to investigate the effects of the level of unionization as an indicator of early industrialization and precarious employment, separately and interactively, on income distribution. For this purpose, the effects of deindustrialization and non-unionization (decrease in the level of collective bargaining) on income distribution for Latin American countries and Turkey, which are considered as early deindustrialized countries, are tested through a panel cointegration test for the 2000- 2019 period. The findings indicate that deindustrialization and deunionization deteriorate income distribution; in addition, the increase in the level of industrialization alleviates the disruptive effects of deunionization to some extent.
Sanayisizleşme, sanayinin üretimdeki payının diğer sektörler lehine azalmasıdır. 1990’ların başından itibaren küreselleşme ile birlikte birçok gelişmekte olan ülkede, sanayi sektörünün üretimdeki payının azaldığı gözlenmiştir. Sanayileşmesini tamamlayamadan hizmetler sektörünün payı artan, dolayısıyla sanayi sektörünün istihdam ve katma-değer payı azalan, Rodrik (2016)’nın ifadesiyle, ekonomi-politik bir adlandırma ile ‘prematüre sanayisizleşen’ ekonomiler oluşmuştur. Öte yandan, hizmetler sektörünün payındaki ve sektörde ücretli çalışanlardaki artış 1980’lerin sonlarından itibaren neoliberal politikalarla gelen güvencesiz istihdam koşulları ile birleşmiştir. Bu durumun ücretli çalışanlar açısından yarattığı gelir dağılımı meselesi ise anaakım yazında yeterince yer bulmamıştır. Bu çalışmanın amacı, erken sanayi(siz)leşmenin ve güvencesiz istihdamın bir göstergesi olarak sendika(sız)laşma düzeyinin ayrı ayrı ve etkileşimli olarak gelir dağılımı üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Bu amaçla, erken sanayisizleşen ülkeler olarak değerlendirilen Latin Amerika ülkeleri ve Türkiye için sanayisizleşme ve sendikasızlaşmanın (toplu pazarlığın olmayışının) gelir dağılımı üzerindeki etkileri 2000- 2019 dönemi için panel eşbütünleşme testi aracılığıyla sınanmaktadır. Elde edilen bulgular, sanayisizleşmenin ve sendikasızlaşmanın gelir dağılımını bozan etkisine işaret etmektedir. Ayrıca sanayileşme düzeyindeki artışın, sendikasızlaşmanın gelir dağılımını bozucu etkilerini bir ölçüde hafifletmekte olduğu görülmüştür.