Uluslararası Sinema ve Gençlik Kongresi, Eskişehir, Türkiye, 6 - 08 Mart 2019, ss.131-132
Jan Assman (2001) belleğin daima bireye ait olduğunu, ancak belirleyenin toplum olduğunu ifade eder. Tanımlanması zor ve karmaşık birçok inanç, uygulama ve kuralları içinde barındıran kültür, bir yönüyle somut bir yönüyle somut olmayan değer ve eserleriyle toplulukların birikimidir, belleğidir. Üst üste konulan bu kültür birikimi ışığında binlerce yıllık bilgiler, deneyimler yeni kuşaklara öğretilmekte, aktarılmaktadır. Kuşaklar arası aktarım, gündelik yaşamın sürdürülmesini sağlamakta, kültürleme ve kültürlenmeyle bireyler kendi toplumsal yaşam koşullarını öğrenmektedir. Böylelikle toplum ortak bir dil, bellek ve buna bağlı olarak da bir düzen oluşturmaktadır. Her birey kendi kimlik ifadesini, kendi varlığını bu ortak bellek içinde yaşatmaktadır.
Çukurova Üniversitesi, İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencileri tarafından hazırlanmış olan etnografik veri içeren kısa videolar/filmler bu bildirinin konusunu oluşturmaktadır. Konu, kırk (40) etnografik veri içeren film arasından seçilmiş olan sekiz (8) örnek filmin; kültür, bellek ve kimlik bağlamlarında yorumlanmasıyla ele alınmıştır.
Öğrencilerin/genç yönetmenlerin aile tarihleri, kültürel özellikleri, aile içi iletişim biçimleri ve geçmiş ile kurulan bağ, “aile yadigârı” olarak belirtilen birbirinden farklı nesneler, etnografik veri içeren filmler aracılığıyla ele alınmıştır. Bu kapsamda öğrenciler; ailelerine ait bir maddi kültür ürününü seçerek (etnografik eser/nesne), bu aile yadigârının yaşamlarında yer alış biçimini, tarihsel ve kültürel geçmişini, kendisi için anlamını ve kuşaklar arası aktarımın izlerini filmleştirmişlerdir. Bu etnografik veri içeren filmler öğrencilerin kendine dönüş, içe bakış hikâyelerinden oluşmaktadır.
Gençlik, kronolojik ve kültürel tanımlarla belirlenmiş bir yaşam kesitidir. Bu dönem akran kültürü etkisinde, kendilik bilinci oluşturma dönemdir. Bu dönemde aile bağımsız bir kimlik oluşturmanın karşısında bir engel olarak görülür. Genç yönetmenler, bu bakış açısını bir maddi kültür ürünü üzerinden sorgulamaktadır. Aile, kültür, kimlik ve bellek bağlamında ele alınan bu görüş bir yanılgı mıdır? Ya da aile her zaman geçmişten gelen birikimlerin geleceğe aktarıldığı; kültür, kimlik ve belleğin oluştuğu bir kurum mudur? Çalışma kapsamında etnografik veri içeren filmlerin kültür, kimlik ve bellek bağlamında içerik analizleri yapılarak bu soruların yanıtları aranmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Etnografi, Etnografik Veri İçeren Film, Kültür, Kimlik, Bellek, İçerik Analizi
Jan Assman (2001) states that memory always belongs to the individual, but it is society that determines it. The culture, which contains many beliefs, practices and rules that are complicated and difficult to define, is the accumulation of communities, their memories, with their intangible or tangible value and works. In the light of this accumulation of culture, thousands of years of knowledge and experiences are taught to new generations. Intergenerational transference ensures the continuity of daily life, and through culturing and cultivation, individuals learn their own social life conditions. In this way, the society forms a common language, memory and an order accordingly. Each individual has his own identity, his own existence in this common memory.
Short videos / films containing ethnographic data prepared by the students of Çukurova University, Faculty of Communication, Radio, Television and Cinema Department constitute the subject of this paper. The subject is dealt with eight (8) sample films selected from fourty (40) films containing ethnographic data; in the context of culture, memory and identity.
The family history of the students/young directors, their cultural characteristics, the forms of communication in the family and the connection with the past, different objects mentioned as “family heirloom” are discussed through films containing ethnographic data. In this context, students; by selecting a material culture product belongs to their families (ethnographic artifact /object), filmed the place of this family heirloom in their lives, the meaning of it for her/him and historical and cultural history and traces of intergenerational transmission. Films containing ethnographic data consist of the students' self-return and introvert stories.
Youth is a life cross-section defined by chronological and cultural definitions. This period is the period of self-awareness construction, under the influence of peer culture. In this period, the family is seen as an obstacle to create an independent identity. Young directors question this point of view through a material culture product. Is this point of view a misconception in the context of family, culture, identity and memory? Or is the family a foundation, in which accumulations coming from the past are transferred to the future; where culture, identity and memory are formed? Within the scope of the study, the content analysis of the films containing ethnographic data is done in the context of culture, identity and the answers to these questions are sought.
Keywords: Ethnography, Ethnographic Data Film, Culture, Identity, Memory, Content Analysis