Selçuk 4. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi , Karaman, Türkiye, 24 - 25 Temmuz 2021, ss.226-232
Bu
çalışmada, kuruluşundan bugüne kadar toplam 27 yasama döneminde TBMM’de görev
yapan milletvekillerinin bildikleri yabancı diller incelenmiş ve
milletvekillerince bilinen yabancı dillerin yasama dönemlerine göre değişiklik
gösterip göstermediği araştırılmıştır. Bir zamanlar toplumun her kesiminde
lingua franca olarak kabul edilen Fransızcanın, TBMM’nin ilk dönemlerinden
bugününe kadar milletvekillerinin bildiği öteki yabancı diller karşısındaki durumunun
gözlemlenmesi de araştırmada ikincil amaç olarak belirlenmiştir. Doküman
inceleme yöntemi kullanılan bu çalışmada veriler TBMM albümlerinde yer alan
milletvekili biyografilerinden elde edilmiştir. Bulgular, 2 yasama döneminde
milletvekillerinin en az yarısının, diğer yasama dönemlerinde ise dörtte üçü ve
daha fazlasının en az bir yabancı dil bildiğini göstermiştir. Milletvekillerinin
yasama dönemlerinde en az 9, en çok 23 farklı dil bildikleri gözlemlenmiştir. Almanca,
Arapça, Farsça, Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Rusça ve Yunancanın tüm yasama
dönemlerinde milletvekillerince bilinen diller arasında yer aldıkları
görülmüştür. Bu diller dışında, süreğenlik göstermeseler de, yasama dönemleri
boyunca Arnavutça, Boşnakça, Bulgarca, Çekçe, Çince, Ermenice, Felemenkçe,
Gürcüce, Hırvatça, Hintçe, Hollandaca, İspanyolca, İsveççe, Japonca, Korece,
Latince, Lehçe, Macarca, Makedonca, Romence, Sırpça, Swahili ve Urduca gibi
dillerin milletvekillerinin dil portfolyolarında yer aldıkları saptanmıştır.
Mevcut çalışmada, uzunca bir dönem dünyada diplomasi, uluslararası ilişkiler,
bilim, sanat ve edebiyat alanında lingua franca (ortak dil, geçer dil) olarak
kabul gören Fransızcanın, yerini güncel lingua franca olan İngilizceye
bırakışının seyri de izlenebilmiştir. İlk 12 yasama dönemi boyunca, İngilizce
de dâhil olmak üzere, diğer dillerden baskın bir biçimde daha çok bilinen
Fransızca, 13. dönemden itibaren günümüz lingua franca’sı İngilizce ile
birbirine yaklaşan bilinirlik oranı sergilemeye başlamış, 17. yasama döneminden
itibaren de daha az bilinir olmuştur.
In this study, foreign languages spoken by deputies
who have served in the Turkish Grand National Assembly (TGNA) since its
foundation during a total of 27 legislative periods were examined to see
whether foreign languages known by deputies have changed according to
legislative periods. Observing the situation of French, which was once accepted
as lingua franca in all parts of the society, against other foreign languages
known by deputies from the first periods of the TGNA to the present, was also
determined as a secondary purpose in the research. In this study, in which
document analysis method was used, data were obtained from biographies in
deputy albums prepared by the TGNA. The findings showed that at least half of
the deputies in 2 legislative periods, and three-quarters or more in the other
legislative periods, spoke at least one foreign language. The deputies were
found to speak at least 9 and at most 23 different languages during different legislative
periods. German, Arabic, Persian, French, English, Italian, Russian and Greek were
observed to be among languages known by the deputies in all legislative
periods. Other than these languages, although they are not continuous, Albanian,
Armenian, Bosnian, Bulgarian, Chinese, Croatian, Czech, Dutch, Georgian, Hindi,
Hungarian, Japanese, Korean, Latin, Macedonian, Polish, Romanian, Serbian,
Spanish, Swahili, Swedish and Urdu were determined to be included in the
language portfolios of the deputies. In the present study, it was also observed
how French, which was accepted as lingua franca in the world for a long time in
the fields of diplomacy, international relations, science, art and literature,
was replaced by the current lingua franca, English. During the first 12
legislative periods, French was dominantly more known in the TGNA than other
languages, including English. It became more familiar with the present-day
lingua franca, English, from the 13. period before to begin to be less known from
the 17. period.