3RD INTERNATIONAL CONGRESS ON SOCIAL AND ECONOMIC SCIENCES, Atina, Greece, 15 - 19 November 2017, pp.28
Dubbed ‘Green Revolution’, the form of production in which chemical fertilizers and pesticides are heavily used and which is based on
hybrid seeds, heavy agricultural machines and intensive irrigation has proliferated almost all around the world. This ‘Green Revolution’,
which is claimed to have increased food production and solved the problem of starvation, is today under debate owing to the harm
it has caused on the environment and human health. The related literature has focused specifically on the companies manufacturing
agricultural chemicals and on producers who use these chemicals. However, there are also the retailers as the intermediate ring. These
retailers, most of whom are agriculture engineers, are the firms from whom agricultural producers obtain agricultural inputs and get
information and advice on every topic based on agricultural production. The present study has focused on the agricultural retailers in
the city of Adana, which is one of the most important basins in Turkey. The study has investigated their sensitivity to the environment
and human health and also focused on the concept of alienation. It was observed at the end of the study that, regardless of the level
of education and income, the agricultural retailers acknowledged that the products they market are harmful to the environment and
human health but preferred to ignore this issue on account of financial and technical concerns.
“Yeşil Devrim” olarak adlandırılan, gıda üretiminde kimyasal gübre ve ilaçların yoğun kullanıldığı, hibrid tohumlara, ağır tarımsal makinalara ve yoğun sulamaya dayalı üretim şekli, günümüzde hemen hemen bütün dünyaya yayılmış durumdadır. Gıda üretimini önemli düzeyde arttırdığı, dünyadaki açlık sorununu çözdüğü iddia edilen “Yeşil Devrim”, çevreye ve insan sağlığına verdiği zararlar bugün artık tartışma konusudur. Bu konudaki bilimsel literatür tarım kimyasalları üreten firmalar ile bu kimyasalları kullanan üreticiler özelinde yoğunlaşmıştır. Ancak bu zincirde bir ara halka olarak zirai bayiler de mevcuttur. Çoğunluğu Ziraat Mühendisi olan bu bayiler, üreticilerin tarımsal girdileri tedarik ettikleri, tarımsal üretime dair her türlü konuda bilgi aldıkları, danıştıkları birer işletmedirler. Bu araştırmada Türkiye’nin en önemli tarım havzalarından biri olan Adana ilindeki zirai bayilerin, çevre ve insan sağlığına duyarlılıkları, yabancılaşma kavramı temel alınarak incelenmiştir. Araştırma sonucunda zirai bayilerin, eğitim ve gelir seviyesi fark etmeksizin, satışını gerçekleştirdikleri ürünlerin çevreye ve insan sağlığına zararlı olduğunu düşündükleri ancak iktisadi ve teknik kaygılardan dolayı bu olguyu göz ardı etmeyi tercih ettikleri anlaşılmıştır.