4th International Sustainable Development Congress, Antalya, Türkiye, 28 - 31 Ekim 2022, ss.1-13
Gıda üretim sistemi emisyonları,
küresel toplam sera gazı (GHG) emisyonlarının %34’ünü oluşturur. Gıda tedarik
zinciri emisyonlarının çoğunluğu (üçte ikisinden fazlası), arazi kullanımı
değişikliğinden ve gıda ürünlerinin çiftlikte üretilmesinden kaynaklanır. Geri
kalan kısım, tedarik zinciri emisyonlarından ve tüketici pişirme ve
atıklarından kaynaklanır. Tarımsal ürün tedarik zincirinin aşamaları, arazi
kullanımı değişikliklerinden nakliye ve paketlemeye kadar uzanır. Tedarik
zincirinin her aşamasında (işleme, nakliye, paketleme ve perakende) yaklaşık
olarak aynı oranlarda GHG emisyonları oluşur. Her bir aşamada gerçekleşen
emisyonlar, gıda emisyonlarının yaklaşık %5’i kadardır.
Birim
kütle (kg) tarım ürünü başına toplam GHG emisyonları değerlendirilebilir. CO2
en önemli sera gazıdır, ancak tek değildir. Tarım, diğer önemli sera gazları
olan CH4 ve N2O gazlarının büyük bir kaynağıdır. Bu
nedenle, gıda üretiminden kaynaklanan tüm GHG emisyonlarını değerlendirmek
için, sera gazları kilogram 'karbon
dioksit eşdeğeri' (kgCO2-eş) olarak tanımlanır. Bu tanımlamada
sadece CO2’i değil, tüm sera gazları dikkate alınmıştır.
Farklı
tarım ürünlerinin üretiminden kaynaklanan GHG emisyonlarında büyük farklılıklar
vardır. Bir kilogram sığır eti üretmek,
Bununla
birlikte, bitkisel ve hayvansal ürünlerin karbon ayak izleri bazı uygulamalar
ile azaltılabilir. Bu bildiride, tarım ürünlerinin karbon ayak izlerinin
azaltılması için gerekli önlemler değerlendirilmiştir. Arazi kullanımı
değişiklikleri, bozulmuş meraların iyileştirilmesi, bitkisel ve hayvan üretim
verimliliğinin artırılması, kimyasal girdi kullanımın azaltılması ve tarımda
teknoloji kullanımı ve ormanların ve turbalıkların tarımsal üretime
dönüştürülmesinden kaçınmak önemli farklar yaratacaktır.