TİMİK NEOPLAZİ TANILI HASTALARDA M.GRAVİS BİRLİKTELİĞİ İYİ PROGNOZ HABERCİSİ Mİ?


Bayram E., Yaslıkaya Ş., Ataş İpek Ş.

Avrasya İnterdisipliner Onkoloji Kongresi, Gazimagusa, Kıbrıs (Kktc), 2 - 06 Ekim 2024, ss.39-40

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Gazimagusa
  • Basıldığı Ülke: Kıbrıs (Kktc)
  • Sayfa Sayıları: ss.39-40
  • Çukurova Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Oldukça nadir görülen ve histopatolojik olarak oldukça

heterojen olan; timik epitelyal tümörlerin alt tiplerini, M.gravis

sıklığını ve klinik özelliklerini ve M.gravis beraberliğinin hastalığın

seyri üzerine etkisini değerlendirmek.

Gereç-Yöntem: Çalışmamızda Çukurova Üniversitesi Tıp

Fakültesinde 2014–2024 yılları arasında mediastinel kitle nedeniyle

takip edilen yaklaşık 1000 hasta değerlendirildi. Ve bu hastalardan

22 tane timoma tanılı ve beş tane timik karsinom tanılı

hasta çalışmamıza dâhil edildi.

Bulgular: Hastalarımızın beş tanesi kadın (%25,9), 22 tanesi

erkekti (%74,1). hastalarımızın ortalama yaşı 55 di (+/-11).

Timomalı hastalarımızın evrelere göre dağılımı; Evre 1 olan, sekiz hasta (%42,1), evre 2 olan dört hasta (21,1), evre 3 olan iki hasta

(10,5), evre 4 olan beş hasta (26,3) şeklindeydi. Timomalı

hastalarımızın WHO evrelerine göre dağılımı; dört hasta tip AB

(%21), dört hasta tip B1(%21), dört hasta tip B2(%21), iki hasta

tip B3 (%10)3 hasta kombine tip B1-B2 (%15,6), bir hasta

tip A (%5,3), bir hasta kombine tip B2-B3 (%5,3). şeklindeydi.

Hastalarımızın sekizinde (%43’ünde) M.gravis tanısı eşlik ediyordu.

Çalışmamızda timomalı iki hastanın yaşam süresine dair bilgiye

ulaşılamazken diğer 19 hastamız hayattaydı bir hastamızsa

kaybedilmişti. timik karsinomla takipli beş hastamızdan birinin

hastanın yaşam süresine dair bilgiye ulaşılamazken diğer dört

hastamız hayattaydı.

Sonuç: MG’li hastaların masaoka evrelerinin düşük olduğunu

gördük. MG’li hastalarda nüx/progresyon izlenmediğini saptadık.

Timomalı hastalarımızdan sadece biri metastatik ve çoklu basamak

tedavi altında progreseydi, diğer timomalı hastalarımızın sadece

birinin adjuvan tedavi gerektirdiğini gördük. Çalışmamızda

postop komplikasyona bağlı ex olan bir hasta dışında tüm hastalarımız

hayattaydı bu nedenle evrelere göre ya da MG eşlik etme

durumuna göre sağkalım farkı olup olmadığı tespit edilemedi.

Çalışmamızı daha geniş gruplarda tümör boyutu, cerrahi şekli (total/

parsiyel), cerrahi sonrası MG seyrini ve MG cerrahi başarısı ve

komplikasyonlarına etkisini ve tüm bunların ortalama sağkalım

katkısını inceleyen daha geniş kapsamlı bir versiyona ulaştırmayı

hedefliyoruz.

Anahtar kelimeler: timik neoplazi, M.gravis