Selçuk 4. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi , Karaman, Türkiye, 24 - 25 Temmuz 2021, ss.216-225
Uzun yılların bilimsel mirası, bugün artık
kesine yakın bir açıklıkla, insanın da, içinde yaşadığı evrenin de yalınkat olmadığını
ortaya koymuştur. Gerçekten de, uzaktan bakıldığında, ilişkisiz ve basite
indirgenebilir görünen varlıklar, konular, olaylar ve olguların, zihin dikkatle
kendilerine yöneltildiğinde, birbirleriyle ilintili birimlerce oluşan karmaşık
bütünler oldukları görülür. İnsan, gündelik yaşamında, en yalın görünümlü
durumlarda bile bunun böyle olduğunu deneyimler. Bu nedenle, kimi yazarlar dış
dünyanın göstergelerle dolu olduğunu dillendirir, insanın bir göstergeler ormanı’ında (Rancière 2010)
yaşadığını vurgular. Bu ormanda (anlama götüren) yolları bulabilmek için, insan
artık göstergeleri bir homo silvanus
(orman insanı) olarak değil, bu işin hakkını verme gizilgücü bulunan, bir homo semioticus (gösterge insanı) olarak
okur, çözümler (Rifat 1996). Elbette, bu tür okumaya her zaman metindışı
varlıklar konu olmaz. Metinlerin kendisi de gösterge okuyan insanın ilgi
alanına girer. Bu çalışma, bu türden bir okuma çabasının ürünüdür. İncelemeye
konu olan metin Sait Faik Abasıyanık’ın ilk dönem öykülerinden birisi olan Semaver adlı öyküdür. Çalışma,
Greimas’ın eyleyenler örnekçesini temel almaktadır (Yücel 1999, Kıran &
Kıran 2011). Bu bağlamda, çalışma,
göstergebilimsel bir okuma ediminde ilk işlem basamaklarından birisi olan
kesitleme ile başlamış, etkili bir çözümleme yapabilmek için, metin anlatı kişileri,
anlatı zamanı ve anlatı uzamındaki değişimler temel alınarak beş ana kesite
ayrılmıştır. Bu kesitlerde, söylem ve anlatı düzeylerinde incelemeler yapılmış,
her kesitin anlatı izlencesi belirlenmiştir. “Mutlu birlikteliğin sürdürülmesi”
olarak adlandırılabilecek bir temel anlatı izlencesi sunan öyküdeki derin anlam
yapısı ikinci kesitte düzenlenmiştir. Bu yapı ikili karşıtlıklar biçiminde göze
çarpmaktadır: sıcaklık-soğukluk, doğallık-yapaylık ve sertlik-yumuşaklık. Birbirleriyle
bağlantılı olan bu karşıtlıklar anlatı kişileri, anlatı zamanı ve anlatı
uzamına değgin verilerle desteklenmiştir.
The scientific
heritage of many years has now revealed, with almost certainly, that neither people
nor the universe they live in are simple. Indeed, when viewed from afar,
entities, subjects, events, and facts, which seem unrelated and simplified,
appear to be complex wholes made up of interrelated parts when mind is
carefully directed towards them. One can experience this in everyday life even
in most simple-looking situations. For this reason, some authors state that the
outside world is full of signs, emphasizing that people live in a forest of signs (Rancière 2010). In
order to find ways (to meaning) in this forest, people no longer read signs as homo silvanus (forest person) but as homo semioticus (sign person) who have
the potential to make the best of searching for meaning (Rifat 1996). Of
course, this type of reading does not only include non-text entities. Texts
themselves are also of interest to people who read signs. This study is the
product of such a reading effort. The text that is the subject of the analysis
is called Samovar, one of Sait Faik
Abasıyanık's early stories. The study is based on Greimas' model of actants
(Yücel 1999, Kıran & Kıran 2011). In this context, the study started with
sectioning, which is one of the first steps in a semiotic reading, and in order
to make an effective analysis, the text was divided into five main sections
based on the changes in narrative characters, narrative time and narrative
space. In these sections, analyzes were made at discourse and narrative levels,
and the narrative program of each section was determined. The deep meaning
structure in the story, which offers a basic narrative program that can be
called "maintaining the happy togetherness", was found to be
organized in the second section. This structure stands out in the form of
dichotomies: warmth / coldness, naturalness / artificiality, and hardness / softness.
These dichotomies, which are related to each other, were justified by data on
narrative characters, narrative time and narrative space.