Yabancı Dil Eğitimi Öğrencilerinin Konuşma Becerisine Yönelik Öz Algıları: Öğretmen Adayları Üzerine Bir İnceleme


Darancık Y.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, cilt.25, sa.3, ss.1929-1947, 2025 (Hakemli Dergi)

Özet

Yabancı dil öğretiminde etkili bir eğitim için dört temel dil becerisi büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda konular, ders materyalleri ve özellikle ders kitapları söz konusu beceriler çerçevesinde hazırlanmaktadır. Türkiye’de öğrenciler, ilkokul 2. sınıftan itibaren bir yabancı dil ile tanışmakta, bazı okullarda ise ikinci bir yabancı dil de öğretilmektedir. Ancak yıllardır süregelen bir sorun olan konuşma becerisi, öğrencilerin en çok zorlandıkları ve eksik kaldıkları alanlardan biri olmaya devam etmektedir. Bugüne kadar yapılan pek çok araştırma, belirli yöntem, teknik ve materyallerin konuşma becerisine katkılarını ortaya koymaya çalışmıştır. Bazı çalışmalarda öğretmen veya öğrenci görüşlerine başvurulmuş, bazıları ise konuşma kaygısı, motivasyon gibi psikolojik değişkenlere odaklanarak ölçekler geliştirmiştir. Bu araştırmanın amacı ise, İngilizce ve Almanca öğretmenliği bölümlerinde öğrenim gören öğretmen adaylarının konuşma becerisine yönelik öz algılarını belirlemektir. Araştırma nicel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli ile yürütülmüştür. Çalışma grubunu, 2024-2025 akademik yılında Türkiye’de bir devlet üniversitesinde yabancı dil bölümünde öğrenim gören toplam 244 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Ölçeğin güvenirlik sonucunda Cronbach’s Alpha değeri ,872 olarak bulunmuş; bu da ölçeğin yüksek düzeyde iç tutarlılığa sahip olduğunu göstermektedir. Toplanan veriler SPSS 22.0 programı ile analiz edilmiş ve yüzdelik dağılımlar çerçevesinde betimsel istatistiklerle değerlendirilmiştir. Bulgular, katılımcıların %83,6’sının konuşmayı yabancı dil öğreniminde en önemli beceri olarak değerlendirdiğini, %92,6’sının ise bu beceriyi mutlaka geliştirmesi gerektiğini düşündüğünü göstermektedir. Buna karşın, katılımcıların %48,3’ü konuşma becerisinde kendisini yetersiz hissetmekte, %45,1’i bu süreçte stres yaşadığını ve %47,5’i ise motivasyonlarını sürdürmekte zorlandığını ifade etmiştir. Elde edilen sonuçlar, konuşma becerisinin geliştirilmesine yönelik duyuşsal destekleyici stratejilerin öğretim süreçlerine entegre edilmesi gerektiğini göstermektedir.