During the founding phase of the Republic of Turkey, the inadequacy of the existing legal structure, which was unable to meet the needs of society, combined with the desire for modernization and the pursuit of independence, led to an inevitable legal revolution. The judicial reforms that had continued since the Tanzimat period proved insufficient in establishing legal unity, and the judicial capitulations recognized by the Ottoman Empire laid the groundwork for foreign state interventions into the Turkish legal system. This situation necessitated and made the reception of laws of foreign origin inevitable. The receptions carried out during this phase constitute the backbone of modern Turkish law. The reception of civil law is of particular importance due to the legal institutions it regulated and the innovations it brought. The institutions and principles of law upon which Turkish civil law is based form a tight unity with their historical and philosophical origins. In this context, the historical process and the legal heories that led to codification in Switzerland and Germany are of indisputable importance for understanding the foundations of Turkish civil law.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş döneminde, toplumun ihtiyaçlarına cevap veremeyen mevcut hukuki yapı, modernizasyon talebi ve bağımsızlık arayışıyla birleşerek hukuk devrimlerinin kaçınılmaz hale gelmesine yol açmıştır. Özellikle Tanzimat’tan itibaren devam eden yargısal reformlar, hukuk birliğini sağlamada yetersiz kalmış, Osmanlı Devleti’nin tanımış olduğu adli kapitülasyonlar ise yabancı devletlerin Türk hukuk sistemine müdahalelerine zemin hazırlamıştır. Bu durum, yabancı kökenli kanunların resepsiyonunu hem gerekli hem de zorunlu kılmıştır. Bu evrede hayata geçirilen resepsiyonlar, modern Türk hukukunun temel yapısını oluşturmaktadır. Medeni hukuk resepsiyonu, düzenlemiş olduğu hukuki kurumlar ve beraberinde getirdiği yeniliklerle özel bir öneme sahiptir. Türk medeni hukukunun temeli olan mehaz hukukun kurumları ve ilkeleri, kendi tarihsel ve felsefi kökenleriyle sıkı bir bütünlük arz eder. Bu bağlamda, İsviçre ve Almanya’da kanunlaştırma sürecini hazırlayan tarihsel süreç ve hukuk teorileri, Türk medeni hukukunun temellerini kavramak açısından inkar edilemez bir öneme sahiptir.