Nobel Kitabevi, Adana, 2004
Tarih, ulusların hafızalarını canlı tutan, hafızaya ait bilgileri günümüzde ve gelecekte kullanmaya hazır hale getiren, geçmiş ve gelecek arasında bağlantıyı sağlayan en önemli vasıtalardan birisidir. Tarihteki olayların değişik coğrafyalarda değişik zamanlarda oluşmalarına rağmen olayların oluşumu ve sonuçlarının birbirlerine benzemesi olayları olgular haline getirmekte böylece de “Tarih tekrardan ibarettir, dersler alınsaydı tekrar etmezdi.” görüşünü desteklemektedir.
Bütün kavramlar ve ilkelerin doğruluğu sosyal bilimlerde tartışılabilir ama tarihsel gerçeklerden çıkartılan temel sonuç, tarihi olayların birbirleriyle benzerliği gerçekliğini değiştirmemektedir. Ülkelerin tarihleri ve ulusların yaşadıkları, geçmişteki faaliyetlerinin öğrenilmesi ve bu öğrenmeden geleceğe yönelik mesajlar ve çıkarımlar yapmaları, zorunluluk haline gelmektedir.
Bu durum, ulusal hafızanın her an canlı ve etkin olmasını sağlamaktadır. Milletlerin teşkilatlanmış ve siyasi bir oluşumu olan devletlerin, siyasal otoritesini her zaman üst seviyede tutamadıkları, ayrıca güç ve hakimiyet mücadelesini birbirleriyle sürekli devam ettirdikleri görülmektedir. Devletleri yönetenlerin ve yönetecek nesillerin her zaman sorunlarla karşı karşıya kalacaklarını ve bu sorunların ülkenin gelecekte yönetimine katılacak olan yeni nesillerin; bu konularda politika üretmeleri ve ulusal politikalarının hedeflerini tarih öğrenimi ile düzenli ve planlı bir şekilde öğrenmeleri gerekmektedir. Türkiye gibi jeopolitik konumu hassas olan bölgelerde bulunan devletler ve değişik tarzda tehdit altında olan ülkelerde ulusal bilinç ve ulusal duyarlılığın üst seviyede olması zorunluluğu vardır.
Tarihte önemli bir yer tutan Türkler, büyük devletler kurmuş ve bir çok medeniyeti değişik coğrafyalarda yaşayarak varlıklarını günümüze kadar sürdürmüşler ve XX..yy. başlarında son kurdukları Osmanlı imparatorluğu yıkılarak ortadan kalkınca var olma mücadelesi ile karşı karşıya kalmışlardır. Bu mücadelenin şekli, uygulaması ve sonuçları günümüze kadar devam eden etkilere sahiptir.
Dün olduğu günümüzde de değişik sebeplerden dolayı Atatürk’ün liderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmakta bu sorunlara ulusal birlikle ve ilkeli bir şekilde çözümler gerekmektedir. Bu sorunların çözülmesi ve ülkenin temel hedeflere ulaşması için ülkenin geleceği olan çocuklarımız ve gençlerimizin ulusal kimliklerinin ve hedeflerinin, eğitim ve öğretim kanalıyla verilmesi ve Cumhuriyetin tarihi oluşumu, Milli Mücadelenin şartları, Atatürk’ün ve dönemin yöneticilerin karşı karşıya kaldıkları sorunla ve bu sorunlara buldukları çözüm metotları bir hayat dersi ve bir ilkeler bütünü şeklinde öğretilmelidir. Atatürk’ün bu konudaki anlamlı ifadelerinin bir kez daha algılanılması zorunluluğu vardır;
“ Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri öğrenimin sınırı ne olursa olsun, ilk ve her şeyden önce Türkiye’nin bağımsızlığına, kendi benliğine, milli geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etme gereği öğretilmelidir. Dünyada, uluslararası duruma göre böyle bir mücadelenin gerektirdiği manevi unsurlara sahip olmayan kişilerden oluşan toplumlara hayat ve bağımsızlık yoktur.
Eğitim ve öğretimin yükseköğretim kademesinde, bu amaçlara yönelik olarak, 2547 sayılı ve 4 Kasım 1981 Yükseköğretim Kanunun 5. maddesinin 1. bendinde yazılı olan ortak zorunlu derslerden Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersi okutularak, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş sürecini, Milli Mücadelenin önemini, çağdaş ve Modern Türkiye’nin oluşumunu sağlayan inkılâpları ve Atatürk’ün ilkelerini ve anlayışını gençlere öğretilmesi ve Atatürkçü düşünce ve davranışların kazandırılması hedeflenmiştir. Ayrıca Türkiye’nin geleceğe yönelik hedefleri olan ve Atatürk’ün ifade ettiği “ Çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıkmak ” ideali derslerin temel hedefleri olarak okuyuculara ve öğrencilere çağdaş öğretim metotları ile verilmesi gerekmektedir.
Tarih öğreniminde kronoloji öğrenilmesi ve kronolojik bilgilerin verilmesi belki günümüzde okuyucular tarafından sıkıcı bulunmakta, daha çok sebep - sonuç ilişkileri ve olgulara gidilerek tarih öğretimi yapılmaktadır. Ancak konularımızın özelliği ve içeri gereğince öğrencilerimize ve okuyucularımıza kronolojik bir sırada bilgilerin verilmesi gerekmektedir. Bu açıdan dersin içeriklerine uyularak kitabımızda konularımız önce bilgilerin verilmesi daha sonra konuların tarihsel açıdan değerlendirilmesi şeklinde hazırlanmıştır. Dersimiz, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I ve Atatürk ilkeleri ve İnkılâp Tarihi II olarak Yükseköğretim kurumlarında iki ayrı ders olarak okutulduğu için konular bölümlendirilerek hazırlanmıştır. Birinci bölüm; Türk İnkılâbının hazırlık ve silahlı mücadele dönemi olan ihtilal ve savaşlar dönemi olarak birinci dersin, Cumhuriyet Dönemi, İnkılap Hareketleri, genel iç ve dış politik gelişmeler ve Atatürk İlkeleri olarak da ikinci dersin konuları kronolojik sırayla hazırlanmıştır.
Konuların zaman süreci olarak 1960’lı yıllara kadar getirilmiş, ancak öğrencilerimizin ve okuyucuların faydalanmaları için konularda ek kaynak olarak kullanacakları eserlerin isimleri yeterli oranda verilmiştir.