Kelâm'a İlişkin Tutumlar- Bir Saha Araştırması, Mustafa Selim YILMAZ-A. Canan KARATAŞ, Editör, Karabük Üniversitesi Yayınları, Karabük, ss.64-75, 2022
Hz. Peygamber’in vefatından sonra İslâm’ın hak bir din olduğunu ispat etmek isteyen Müslüman savunmacı refleksin bir sonucu olarak ortaya çıkan kelâm ilmi, tarihi süreçte sistematik bir disiplin halinde gelişimini sürdürmüştür. Dönemin siyasi tavırları merkezinde gelişiminde ivme kazanan ya da kaybeden bu ilim, İslâm düşüncesinin teşekkülünde hayati bir rol de üstlenmiştir. Zira İslâm düşünce yapısında kelâm ilminin etkinliğinin azaltıldığı ya da ortadan kaldırıldığı dönemlerde Müslümanlar büyük itikâdî sıkıntılarla yüzleşirken bu ilmin etkin ve verimli hale getirildiği zamanlarda ise İslâm toplumları başta eğitim olmak üzere bilimsel birçok alanda büyük ve önemli ilerlemeler kaydetmişlerdir. Bu anlamda kelâm ilminin tabiatı gereği günümüz İslâm toplumlarının karşılaştığı itikâdî problemlerine çözüm üretebilmesi, İslâm dünyasının bilimsel ve teknolojik gelişimine kapı aralanabilmesi adına oldukça önemlidir. Ayrıca bugünün eğitim sisteminde yer verilen kelam derslerinin bu ihtiyaca cevap verip veremediğinin de belirlenebilmesi, İslam itikâdî düşünce birikiminin insanın muhatap olduğu problemlere çözüm üretebilecek potansiyelinin de aktif hale getirilebilmesini mümkün kılabilecektir. Bu nedenle çalışmamızda, sahalarında/okullarında kelâm eğitimi veren/kelam derslerine giren öğretmenlerin karşılaştıkları itikâdî problemlere yönelik bu ilmin yeterliliğine dair düşüncelerini/tecrübelerini tespit etmek ve elde edilen veriler ekseninde meselelerin çözümüne dair yetkili otoritelere bazı temel önermelerin sunulması hedeflenmektedir.