HANEFÎ KADISI TARSÛSÎ’NİN KİTÂBÜ’T-TEVÂRÎH’İNİN NUAYMÎ VE İBN TOLUN’UN BİYOGRAFİ ESERLERİNE KAYNAKLIĞI


Sadıker Ö., Akbaş H.

ÇUKUROVA ÜNIVERSITESI İLAHIYAT FAKÜLTESI DERGISI (ÇÜİFD), cilt.30, sa.1, ss.54-74, 2022 (Hakemli Dergi)

Özet

Mısır’ın Selâhaddin Eyyûbî (ö. 589/1193) tarafından fethinden (567/1171) sonra uygulamaya konulan Şâfiî kādılkudât tayini Memlükler’de daha geniş formuna kavuşmuştur. Memlükler’in ilk yıllarında Şâfiî kādılkudâtın yanına görevinde yardımcı olmak üzere diğer mezheplerden naibler atanmıştır. Şâfiî merkezli yargı sisteminin anlaşmazlıklara yol açması üzerine I. Baybars’ın emriyle sadece Şâfiîlerden bir kādılkudât tayin edilmesi uygulamasından vazgeçilmiş önce başşehir Kahire olmak üzere tedricen diğer şehirlerde de icra edilmek üzere dört sünnî mezhebin mensuplarına kendi mezheplerine göre hükmedecek kādılkudâtlar tayin edilmiştir. Uygulama bölgelerde mezhep mensubu âlimlerin, müderrislerin yetişmesinin önünü açmış, buralardan devlet kademesinde görev alan tarihe mâl olmuş ilim adamları yetişmiş ve tarihi kayıt altına alan müverrihler meşhur ilim adamlarının biyografilerini kaleme almıştır. Nuaymî ve öğrencisi İbn Tolun, Memlük dönemi tarihçilerinin öne çıkan şahsiyetleri arasındadır. Bunların biyografi eserlerinde istifade ettiği kaynaklardan biri de Hanefîler ile Eşʽarîler arasındaki görüş ayrılıklarını manzum bir şekilde ilk defa ele alan ve hilafette Kureyşli olmanın şart olmadığını dile getiren Necmeddin Tarsûsî’nin Kitâbü’t-Tevârîh’idir. Çalışmanın konusu Kitâbü’t-Tevârîh’in Nuaymî’nin ed-Dâris fî Târîhi’l-Medâris’i ile İbn Tolun’un Kudâtü Dımaşk ve el-Kalâidü’lCevheriyye adlı eserlerine kaynaklığıdır. Amacı, kaynaklarda Dımaşk tarihi olarak bilinen bu eserlere kısmen de olsa Kitâbü’t-Tevârîh’in kaynaklığını ortaya koymak, örnekleri ve delilleriyle ispat etmektir. Yöntemi ise ilgili eserleri içerik ve metin açısından karşılaştırma yöntemidir. Bu üç eserin ikisinde müelliflerin atıfta bulunmaları sebebiyle Kitâbü’tTevârîh’in kaynaklığını ifade ettikleri görülür. Herhangi bir atfın yapılmadığı Kudâtü Dımaşk’ta ise ikisi arasındaki yoğun benzerlikler sebebiyle Kitâbü’t-Tevârîh’in bu esere de kaynaklık ettiğini dile getirmek bilimsel bir zorunluluktur.