Akademik Bilişim 2003, Adana, Türkiye, ss.1
Internet iletişim alanında bu güne değin ulaşılan en son ve en farklı kavramı temsil etmektedir. Çalışmamızın amacı; işte bu tanımdan yola çıkarak "tamamen yeni ve benzeri olmayan bir ortamdır"ifadesinin gerçekliğinin, birey ve devleti nasıl bir ilişkiye soktuğunu ve bu ilişkinin beraberinde getirdiği veya getirmeye zorunlu olduğu düzenlemelere ,bazı kavramlarla değinmek olacaktır.
Bu bağlamda son aylarda gündemimizde ilk sırayı alan ve tarihe damgasını "11 Eylül Saldırıları" olarak vuran terörist eylemlerde, iletişimin olumlu olumsuz yanları İnternet penceresinden ele alınacak ve İnternette denetimin var olup olmamasının gerekleri,uluslar arası örnek kurumlar,olası bir durumda kim tarafından,hangi hukuksal dayanaklarla yapılabileceği yine Türkiye'den de somut örneklerle tartışmaya açılırken,ülkemizde hukuki güvenceden yoksun bu kavramın, nasıl da ehli keyif şekilde ele alındığına dikkat çekilmeye çalışılacaktır.
Bu arada hemen belirtmemiz gerekir ki,çalışmamızda teknik ve işlevsel özelliklere zorunlu kalmadıkça değinmek yerine,artık bazı yazarlarca da ,sanayi devriminden sonra "bilgi toplumuna" geçişimizin ,enformasyon devriminin en büyük işareti sayılan İnternetin sosyal yönü ele alınmaya çalışılmıştır. Zira teknik ve işlevsel yönü geniş bir bilgi birikimi gerektirip, apayrı bir çalışmanın konusunu oluşturabilecektir.
Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon'a yapılan 11 Eylül saldırılarının ardından,sadece konuyla ilgili uzmanlar tarafından bilinen ,Amerika'nın birçok sırrı kamuoyu gündemine gelmeye başlamıştır. Bu sırlar beraberinde, gerek bireyler gerek sivil örgütler için bir kaos oluşturmuş. Yitirilen masumiyetin yeniden kazanılması için etkin denetim yolları aranmaya başlanmıştır. Patriot Yasası olarak adlandırılan "Uniting and Strengthening America by Providing Appropriate Tools Required to Intercept and Obstruct Terrorism" özgürlüklerin koruyucusu,denetim karşıtı ABD'de ,26 Ekim 2001'de, Başkan Bush tarafından ,bir takım özgürlükleri kısıtlamak ve teknolojik denetimi etkinleştirmek için imzalanmıştır
Tüm bu yaşanan somut kaygılar;soyut olarak yaratılması gereken bir denetimin varolması gerektiği üzerinde,zaten süren tartışmaların ,yoğunlaşmasına neden olmuştur.
İnternette yapılacak denetim için klasik suçlar ve bilişim suçları ayırımı mutlaka yapılması gerekmektedir. Örneğin hakaret,sövme,bayrağa hakaret,çocuk pornosu klasik suçlardır ve bireysel özgürlük kılıfı altında ,bu fiillerin İnternet kanalıyla korunması savunulabilecek bir seçim olmayacaktır. Klasik suçlarda tartışılması gereken ;yazıyı yazan kişi ile birlikte İnternet servis sağlayıcılarının da sorumlu olup olmayacağı konusudur
Ancak asıl problem; gerek bireysel kullanıcı gerek hükümetler tarafından gerçekleştirilen ve bilgisayardaki verilere girmek gibi özel bilişim suçlarını temsil eden suç tipleridir. Bu suçlar, suç terminolojisine ,hayatımıza İnternet kavramının girmesiyle beraber kazandırılmışlardır. Bilişim suçlarının gerçekleşen bir çok somut olayda mahremiyet,iletişim özgürlüğü,bireysel gizlilik kavramları gibi hakları koruma altına alan, uluslararası birçok bildiri ve yasayı hiçe saydığına inanmak ,varolan uluslararası hukuk düzeniyle uyuşmaktadır.
Sonuç olarak klasik suçlar ile benzerlik göstermeyen ihlaller ve muhtemel yeni ihlal biçimleri hakkında ,bu ihlallerin tanımlanması ve bunlara ilişkin ceza sorumluluğu kurallarının belirlenmesi konusunda yeni düzenlemelerin yapılması gerektiği kanaatindeyiz.
O halde temel sorun; kişi mahremiyeti,iletişim özgürlüğü gibi, demokratik toplumların olmazsa olmaz unsurlarının kısıtlanmadan ,bir denetim mekanizmasının kurulup kurulamayacağıdır. İkilem;özgürlüklerin temsilcisi olarak tanımlanan İnternetteki ,suçlarla mücadelenin, kişilik haklarının özüne dokunulmadan nasıl başarılacağıdır?
Çalışmamız kapsamında yukarıda açıklanmaya çalışılan konular irdelenecektir