I. Urdu Edebiyatı Uluslararası Kongresi (Ahmed Nedim Qasmi’nin 100. Yıl Dönümü Anısına) Ankara Üniversitesi & TİKA İşbirliğiyle, Antalya, Türkiye, 12 - 15 Ekim 2016, ss.59-75
Toplumcu Gerçekçilik önemli bir edebi akımdır. Bu edebi akımın
gelişmesinde Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Rusya’da yaşanan Bolşevik
İhtilali büyük rol oynamıştır. Toplumcu Gerçekçi Edebiyat akımı 1930’lu
yıllarda Rusya’ya yayılmaya başlamıştır. 1930-1940 yılları arasında ise
Türkiye’de kendine yandaş bulmuştur. Türk edebiyatında toplumcu gerçekçilik
denince kuşkusuz akla gelen ilk isimler Orhan Kemal (d.1914 - ö.1970) ve Yaşar
Kemal (d.1923 – ö.2015)’dir. Bu iki yazar, eserlerinde işçilerin, köylülerin
hayatını ve yaşadıkları sorunları dile getirmiş, onların gelenek ve
göreneklerini, inanç biçimlerini toplumcu gerçekçi bir bakış açısıyla
işlemişlerdir. Çağdaş Hint edebiyatının
en meşhur toplumcu gerçekçi yazarından olan Premchand (d.1880 - ö.1936),
eserlerinde orta halli halk tabakasının sorunlarını ele alır. Üç yüz civarında
kısa öyküsü olduğu düşünülen yazarın gelmiş geçmiş en iyi kısa öykü yazarı
olduğu kabul edilmektedir. Premchand ilk olarak gerçekçi unsurların yanı sıra
hayali unsurları da içinde barındıran eserler vermiştir. Zamanla tam gerçekçi
bir edebiyatçı kimliğine bürünürken, toplumcu gerçekçiliğe doğru bir evrim
süreci geçirmiştir. Premchand’ın eserlerinde anlattığı karakterlerden ve
eserlerin konusundan Marksist düşün yapısına yakın olduğu düşünülebilir. Zaman
zaman çiftçi, işçi vb. gibi karakterleri konuştururken belirli bir yöreye özgü
köylü ağızlarından yararlandığı görülür. Toplumcu gerçekçi yazarların ortak
özelliklerinden biri de eserlerinde titizlikle kullandıkları bu yöresel köylü
ağızlarıdır. Bu bildiride Premchand’ın “Bir Ocak Gecesi” ile Orhan Kemal’in
“Uyku” ve Yaşar Kemal’in “Sarı Sıcak” adlı öyküleri karşılaştırmalı olarak ele
alınmıştır. Bu üç öykü incelendiğinde “uykuya yenik düşme” motifi bariz bir
şekilde göze çarpmaktadır. Çalışmamız bu ortak motif ve onun toplumsal
altyapısı üzerine kurulmuş bir inceleme niteliğindedir.
Socialist Realism is an important literary movement. After World
War I, Bolshevist Revolution in Russia play an essential role in developing
this movement. Socialist Realistic Literary Movement started waxing in Russia
in 1930s. Between the years of 1930 and 1940 this movement mustered up support
in Turkey. When the subject is Socialist Realism in the Turkish Literature, the
first two names which are coming to mind is definitely Orhan Kemal (b.1914 –
d.1970) and Yaşar Kemal (b.1923 – d.2015). These two writers focused on
problems of worker and peasant and their societies. They portrayed their
customs, traditions and religions in a socio-realistic way. Premchand (b.1880 –
d.1936) who is the most popular socialist realistic writer of Modern Indian
Literature, portrayed the problems of urban middle class in his works. It is
thought that he has approximately three hundred short stories and it is also
accepted that he is the best short story writer of all times. At the beginning,
he used realistic elements as well as fictional elements in his works. By the
time of progress, he came to a state of a fairly realistic man of letters. And
then, he went through the changes to the socialist realism. When we look more
closely to the mentioned characters and the theme of his works, it could be
thought that his idea is close to Marxist frame of mind. He sometimes uses
local villagism when he draw the characters like peasant, worker etc. One of
the common trait of the social realist writers are those local villagism
precisely used in their own works. In this paper those are the stories known as ‘January Night’
of Premchand, ‘Sleep’ of Orhan Kemal and ‘Dry Heat’ of Yaşar Kemal are
comparatively studied. When the three stories analyzed, the theme of ‘being
Overwhelmed by Sleep’ is demonstrably draw the attention. Our study is based
on a review of this common theme and it’s social background.