Medya her döneminde politik olmuştur. Çünkü ortaya koyduğu ürünlerin dili ve söylemi politiktir. Bunun bir diğer nedeni medya söylemleri, iktidar sahiplerinin ya istemedikleri ya da dönüştürmek istedikleri türden söylemlerdir. Bundan olsa gerek güçlü iktidarların karşı savaş başlattıkları pek çok kurumun başında medya gelmektedir. Medyayı denetim altına almak ve öyle tutmak aykırı ya da marjinal söylemlerin yaşam alanlarını daraltmaktır. Dünya ve Türkiye medya tarihi açısından bu olguyu görmek ve incelemek mümkündür. İnternetin ve sosyal ağların gelişmesine kadar gazeteciler için var olabilmelerinin yegâne şartı ana akım medya kuruluşlarının birinde bulunmaktı. Ancak bugün bu şekilde değildir. Sosyal internet ağları farklı boyutlarda yeni bağımlılıklar veya tartışmalı durumlar yarattıkları gibi artık gazetecilik mesleğinin de icra edilebileceği birer alan haline gelmişlerdir. Önce Twitter ve Facebook gibi küresel çapta etkili iki sosyal medya platformunda var olmaya çalışan gazeteciler, bugün alternatif bir alan olarak değerlendirdikleri YouTube alanında da mesleklerini icra etmeye çalışmaktadırlar. Bu çalışmada YouTube ortamının yapısı, haberciliğe elverişli olup olmadığı ve burada habercilik mesleğinin devam edip edemeyeceği gibi konular YouTube platformunda habercilik yapmaya çalışan gazeteciler üzerinden incelenmiştir. Reklamlara bağlılık yapısı, hedef kitleye ulaşmanın zorlukları veya benzeri nedenlerle eleştirilmiş olan YouTube, bu platformda habercilik yapmaya çalışan alternatif gazetecilerin bu sayede alternatif bir medya anlayışını inşa edip edemeyecekleri sorgulanmıştır.