Medya ve Habercilik Alanında Yapay Zekanın Yükselişi, Kenan Ateşgöz, Editör, Eğitim Kitabevi, Konya, ss.280-294, 2023
Yapay zekânın bilişim teknolojileri ve medya alanında yaygın bir kavram olarak kullanımının izini sürmek için 1950’li yıllara kadar geri gitmek gerekir. Ünlü matematikçi Alan Mathison Turing, şu anda bilinen adıyla ‘Yapay Zekâ (Artificial Intelligence – AI) alanında önemli araştırmalar yürüten ilk kişiydi. Turing yapay zekâ kavramı yerine ‘makine zekâsı (machine intelligence)’ terimini kullanmayı tercih ediyor ve yaptığı çalışmaları da bu terim üzerinden yapılandırıyordu. Makine zekâsı terimine o yıllardan süregelen bir alışkanlıkla Britanya’da yapılan çalışmalarda halen rastlanmaktadır. Turing’in ölümüne kadar kullanımda olmayan yapay zekâ kavramı öncelikle 1956 yılında, alanda göze çarpıcı bir etki bırakmış olan, New Hampshire'daki Dartmouth College'da düzenlenen bir konferansın başlığında yer almıştır: “Yapay Zekâ Üzerine Dartmouth Yaz Araştırma Projesi (Copeland, 2004: 353).” Yapay zekâ çoğunlukla insan zekâsının doğallığıyla ilişkilendirilerek/karşılaştırılarak hatta yarıştırılarak bilimsel tartışmalarda yerini almıştır. 1900’lü yılların ortalarından başlayarak; dünyada savunma sanayinden bilişim teknolojilerine, sağlık sektöründen ekonomik işletme sistemlerine değin hayatın her alanında kullanılan yapay zekâ uzantılarının ve teknolojilerinin medyayı etkileyerek dönüştürmesi, daha özelinde de sinemada yeni anlatı ve üretim biçimleri üzerinde giderek etkili olması gelişen teknoloji-yoğun dünya içerisinde kaçınılmaz bir hal almıştır.
Anahtar kelimeler: Yapay zeka, medya, yeni anlatılar