Pegem Yayınevi, Ankara, 2010
Foucault’a (1999) göre, toplumu izlemek ve çeşitli güç ilişkilerini açığa çıkarmak
dünyayı algılamanın bir yoludur. Ancak bunu yaparken, entelektüel SÖYLEM’in esiri
olmaktan ya da söylemin etkilerini gözlemleyecek kadar uzaklaşmaktan kaçınmak gerekir.
Foucult’un düşüncesinde söylem her yerdedir ve herkesi esiri almıştır. Söylemi üretenlerin
dahi onu dışında kalabilmesi mümkün değildir. Bu nedenle söylem alanlarının
ortaya çıkarılması, örtük anlama ulaşmakta oldukça önemli görülmelidir. Bu, hem var
olduğumuz toplumu yorumlamada, hem de medyada yaşananlardan yola çıkarak medyayı
değerlendirmede yol gösterici olacaktır. Özellikle, medyanın gündelik haberler, köşe
yazıları, eğlenceler ya da diziler arasına gömülen gerçek dünyaya ilişkin söylem yapılarını
bulup çıkarmak, toplumsal gerçekleri sorgulamakta yapıcı süreçler sağlayacaktır.
Bu çalışmanın hazırlanma nedeni, ülkemizdeki söylem ve bilhassa medyada söylem
çalışmalarına katkı da bulunmaktır. Medya söylemini inceleyebilmek için öncelikle
söylem nedir sorusunun cevabını bulmak gerekiyordu. Bu nedenle aslında dilbilimsel
kökenleri olan söylem yaklaşımları ele alındı. Çalışma uzun süreçli okumalar sonucunda
bir sistematik kazandı. Alandaki söyleme ilişkin üretilen teoriler ve söyleme yönelik yaklaşımlar
titizlikle tarandı. Oldukça geniş bir alan olan söylem alanının çalışma için bir sistematik
oluşturularak incelenmesi gerekiyordu. Bu amaçla çalışmanın birinci bölümünde
söylem alanındaki düşüncelere ve akımlara belirli bir sistematik oluşturacak biçimde
ele alındı. Söylem üzerine teori ve eğilimlere ilişkin düşünceleri içeren bu kısım, söylem
alanına genel bir bakış edinme amacını taşımaktadır. Her şeyden önce söylem, disiplinler
arası bir kavram olup toplum içinde yerleştirilen pratiklere göre şekillenmektedir. Bu
bağlamda, niteliksel çözümleme biçimi olan söylem çözümlemesi de disiplinler arası bir
özellik gösterir. Alanın disiplinler arası olması bir tara2 an söylem alan ve yaklaşımlarının
anlaşılmasını güçleştirirken, öte yandan oldukça zengin ve verimli bir çözümleme ortamı
sağlar. Söylem çözümleme biçimi, söylemin iletişim ve dil kullanımının sosyo-kültürel,
kültürel, dil bilim, yapısalcı, post-yapısalcı gibi birbirinden farklı bağlamlardaki çözümlemesi
ile ilgilenir. Bu çerçevede çalışmanın birinci bölümünde post-yapısalcı ve postMarksist
söylem yaklaşımlarının söyleme ilişkin düşüncelerine yer verilirken, eleştirel
söylem çözümlemesi ve bununla ilgili alandaki çalışmalar da ele alınmıştır.
Çalışmanın ikinci bölümünde medya ve söylem ilişkisi kurulmaya çalışılmıştır. Nihayetinde,
medya alanında söylem çalışmaları çok eskiye dayanmayan bir geçmişe sahiptir.
Medya alanına ilişkin incelemeler de söylem yaklaşımında olduğu gibi disiplinler
arası nitelik gösterir. Medya metinleri üzerinde çözümleme yapılmadan önce, söylem
yaklaşımları perspektifinde medya söyleminin nasıl ele alındığına ilişkin teorik çalışmalar
değerlendirilmiştir. Ayrıca bu bölümün sonunda nitel bir çözümleme yöntemi olan
söylem çözümlemesine ilişkin eleştiriler değerlendirilmiştir. İzleyen bölümlerde temel
yaklaşımlar çerçevesinde medya metinlerinde söylem çözümleme uygulamalarına yer
verilmiştir.
Feminist söylemin medyada yer alma biçiminin incelendiği üçüncü bölümde, söylem
çözümleme yöntemlerinden bilişsel yaklaşım kullanılmıştır. Van Dijk’ın söylem çö-
zümleme yönteminin temelini oluşturan söylem-biliş ilişkisi anlam, biçim ve eylem-etkileşim
çözümleme kategorileri çerçevesinde irdelenmiştir. Feminist ideolojik söylemin,
van Dijk yöntemine göre, anlamının şemalaştırıldığı bu bölümde biz/onlar arasındaki
kutuplaşma aracılığıyla söylemin bilişsel yönü ortaya konulmuştur. Devam eden dördüncü
bölümde ise yine feminist düşünce ele alınmış, bu kez türban-kadın ilişkisi kadın
hakları temelinde sağ basında nasıl ele alındığı incelenmiştir. Bu incelemeyi yapabilmek
için Wodak’ın söyleme tarihsel yaklaşımı kullanılmıştır. Çünkü bu yönteme göre, söylem
tarihidir ve metin-toplum ilişkisi söylemsel stratejilerin çözümü ile kurulabilecektir. Kadın
özgürlüğü ve İslam düşüncesinin bir arada nasıl kurgulanamadığı sağ gazetelerdeki
köşe yazıları bağlamında bulgulanmıştır. Bunlar ortaya konulurken söylemsel stratejilerden
yola çıkılmıştır. Tüm ideolojilerin söylem yoluyla toplumsal düzlemde yer alırken
medya alanında ortaya çıkışının koşullarının ve bu söylemlerin nasıl ele alınabileceğin
incelendiği bu çalışmada disiplinler arası alanın zenginliği ve bir o kadar da zorluğu ile
karşılaşılmıştır. İzleyen son bölümde ise hegemonya ve güç ilişkileri temelinde ideolojinin
medya söylem alanında yer alma biçimleri, post-Marksist söylem teorisi çerçevesinde
ele alınmıştır. İşçi eylemleri ve darbe planları gibi toplumda antagonizma olarak yer alan
olayların medya söylemi üzerinde incelenmesi bu bölümün temel örneklem çözümlerini
oluşturmuştur.
According to Foucault (1999), monitoring society and revealing various power relations
It is a way of perceiving the world. However, in doing this, he becomes a slave to intellectual DISCOURSE.
It is necessary to avoid being too distant or too distant to observe the effects of the discourse.
In Foucult's thought, discourse is everywhere and has captured everyone. Those who produce the discourse
It is not even possible for him to stay outside of it. For this reason, discourse areas
Revealing should be considered very important in reaching the implicit meaning. This is both
in interpreting the society we live in, and also in using the media based on what happens in the media.
will guide the evaluation. In particular, the media's daily news, columns
real-world discourse structures embedded in writings, entertainment, or TV series.
Finding out will provide constructive processes for questioning social facts.
The reason for preparing this study is the discourse in our country and especially the discourse in the media.
to contribute to their work. In order to examine media discourse, first
It was necessary to find the answer to the question of what discourse is. Therefore, in fact, linguistic
The discourse approaches that have their origins were discussed. The study is a result of long-term readings.
He won systematically. Theories produced regarding the discourse in the field and approaches to discourse
scanned meticulously. The field of discourse, which is a very broad field, requires a systematic study.
It had to be created and examined. For this purpose, in the first part of the study
to the ideas and movements in the field of discourse in a way that creates a certain systematic
It was discussed. This part, which includes thoughts on theories and trends on discourse,
It aims to gain a general overview of the field. First of all, discourse, disciplines
It is an interdisciplinary concept and is shaped according to the practices established within society. This
In this context, discourse analysis, which is a form of qualitative analysis, is also an interdisciplinary
shows features. The interdisciplinary nature of the field, on the one hand,
makes it difficult to understand, on the other hand, it provides a very rich and efficient analysis environment.
provides. Discourse analysis style, discourse, communication and language use, socio-cultural,
analysis in different contexts such as cultural, linguistic, structuralist, post-structuralist
deals with. In this context, in the first part of the study, post-structuralist and post-Marxist
While the thoughts of discourse approaches regarding discourse are included, critical
Discourse analysis and related studies are also discussed.
In the second part of the study, the relationship between media and discourse was tried to be established. Ultimately,
Discourse studies in the field of media have a long history.
Studies on the media field are also divided into disciplines, as in the discourse approach.
It shows quality between . Before analyzing media texts, discourse
Theoretical studies on how media discourse is handled in the perspective of approaches
has been evaluated. In addition, at the end of this section, a qualitative analysis method
Criticisms regarding discourse analysis have been evaluated. In the following sections, the basic
discourse analysis practices are included in media texts within the framework of approaches
has been given.
In the third chapter, where the way feminist discourse appears in the media is examined, the discourse
Cognitive approach, one of the analysis methods, was used. Van Dijk's discourse collapse
The discourse-cognition relationship that forms the basis of the analysis method includes meaning, form and action-interaction.
were examined within the framework of analysis categories. Feminist ideological discourse,
According to the van Dijk method, in this section, the meaning of the relationship between us/them is schematized.
The cognitive aspect of the discourse has been revealed through polarization. fourth in progress
In the chapter, feminist thought was discussed again, this time the relationship between headscarf and women.
It was examined how it was handled in the right-wing press on the basis of rights. To be able to make this review
Wodak's historical approach to discourse was used. Because according to this method, discourse
It is historical and the text-society relationship can be established through the solution of discursive strategies. Woman
How freedom and Islamic thought cannot be constructed together in right-wing newspapers
It was discovered in the context of columns. While these are being put forward, discursive strategies
has set out. While all ideologies take place on the social plane through discourse
the conditions of its emergence in the media field and how these discourses can be addressed.
In this study, which examines the richness and difficulty of the interdisciplinary field,
has been encountered. In the last section, ideology is examined on the basis of hegemony and power relations.
forms of media discourse within the framework of post-Marxist discourse theory.
It is discussed. Antagonism in society such as workers' protests and coup plans
Examining the events in media discourse provides the basic sample solutions of this section. has created.