ULUSLARARASI OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE-CEZAYİR İLİŞKİLERİ SEMPOZYUMU, Al-Jazair, Cezayir, 11 - 12 Mart 2017, ss.61
Anadolu’da çok farklı ırk ve dile mensup T.C. vatandaşı bulunmaktadır. Bu insanların
Türkiye sınırları içinde bulunmaları farklı zaman ve nedenlere dayanmaktadır. Bildiride, başta
Adana Kozan yöresi olmak üzere Anadolu’nun farklı yörelerinde yaşamakta olan çoğunluğu
Cezayir asıllı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bir asır önce farklı sebeplerden dolayı bu
yörelere yerleşmelerinin tarihi süreci ele alınmıştır.
Konuyla ilgili daha önce mevcut olan tarihi veriler ve yazılı dokümanlar ile Arap asıllı
vatandaşlarımızdan elde ettiğimiz ve nerdeyse tevatür dercesine gelmiş olan bilgiler başvuru
kaynaklarını oluşturmuştur.
Anadolu’ya yerleşen Arap kökenli T.C. vatandaşlarının çıkış noktalarını, geldikleri
ülkeler bakımından, uzaklık ve göç zamanına göre sınıflanırsak karşımıza şu anki adlarıyla
Moritanya, Cezayir ve Libya çıkmaktadır.
Moritanya’dan çıkanlar, Şingeti/Chinguetti kabileleridir. Cezayir’den yola çıkanlar ise Dırrace,
Sedrata, Nüveyli, Zemmure, Şirgu, Gıbeyli ve Riği kabilelerini oluşturmaktadır. Libya’dan bu
kabilelere katılanlar ise az sayıdaki Sepha, Tobruk ve Derne halkından kişilerdir.
Özellikle Cezayir asıllı vatandaşları, geldikleri ülkede başta Fransızlar olmak üzere yabancı
ülkeler tarafından gördükleri zulüm, zorla veya paralı askere alınma gibi nedenler, diğer
taraftan başta Moritanya asıllı vatandaşlar olmak üzere ilim ve irşat gibi nedenler onların
hicretlerine etki etmiştir.
Kuzey Afrika’dan Anadolu’ya gelen Arap asıllı vatandaşlarımızın yerleştikleri yerler ise
sırasıyla Antalya, Mersin, Konya, Amasya, Çorum ve Adana illeridir. Adana’ya gelenler ilk
olarak Kozan’ın Yüksekören, Narlıören, Damyeri köyleri ile İmamoğlu’nun Ufacıkören
(Nalbant) Köyü’ne yerleşmişlerdir.
Anadolu’nun tarihi renkliliğini ve zenginliğini göstermede katkı sağlaması düşünülen çalışma
ayrıca Arap asıllı vatandaşlar için psikolojik ve sosyal açılardan sahiplenilme, ilgilenilme ve
özgüven gibi faydalarla buluşma imkânı da sağlanmış olacaktır.