Uluslararası Meandros Diş Hekimliği Kongresi (International Meandros Dental Congress) , Aydın, Türkiye, 22 - 24 Kasım 2019, ss.83
Amaç: Ameloblastoma lokal invazyon yapan, yavaş büyüyen odontojenik epitel orijinli benign bir tümördür. Sıklıkla mandibula
olmak üzere çene kemiklerine yerleşirler. Bu lezyonların çoğu yüzde şişme olana kadar bulgu vermez. Olguların çoğu ortalama
30-60 yaşlar arasında tanı almaktadır. Bu lezyon lokal agresif davranışlar sergiler, yüksek oranda lokal rekürrens riski vardır.
Bu vaka raporunda sol mandibula korpus ve ramusu tutan ve lingual ile bukkal kemikte destriksiyona sebep olan bir
ameloblastoma olgusunun klinik ve radyolojik bulguları sunulmaktadır.
Olgu Sunumu: Otuz üç yaşında bir erkek hasta intraoral şişlik ve gömülü yirmi yaş şikayetiyle Çukurova Üniversitesi Diş
Hekimliği Fakültesi’ne başvurmuştur. Hastada ekstraoral şişlik dışında herhangi bir ekstraoral bulguya rastlanmamıştır.
Panoramik incelemede gömülü yirmi yaş dişinin follikülü etrafında multilobüle radyolüsent görüntü veren lezyon izlenmesi
üzerine, yapılan KIBT (konik ışınlı bilgisayarlı tomografi) görüntülemesinde sol mandibula korpus - ramus düzeyinde 2. 4 × 3.
1 × 1. 7 cm3 boyutlarında yer yer kistik alanlar içeren ekspansiyon ve destrüksiyona sebep olan lezyon tespit edilmiştir. Gömülü
yirmi yaş ekstraksiyonu ve lezyonun eksizyonu planlanan hastanın operasyonu sonrasında kitle Çukurova Üniversitesi Tıp
Fakültesi Patoloji Laboratuvarı’na odontojenik tümör ön tanısı ile histopatolojik inceleme için gönderilmiştir. Hastanın
eksizyon materyalinden hazırlanan örneklerin makroskopik incelemesinde ‘muhtelif parçalı halde gri-kahve renkte kistik
çepere sahip yumuşak doku biyopsi materyali’ izlenmiş ve ameloblastoma tanısı konularak hastanın lokal rekürrens ihtimali
nedeniyle takibi önerilmiştir.
Sonuç: Ameloblastomalar odontojenik epitel orijinli en sık rastlanılan gerçek neoplazmlardır. Ameloblastomalarda tedavi
lezyonun natüründen çok yayılımına ve çevre yapılarla ilişkisine bağlıdır. Ameloblastoma tanısından sonra post-operatif takip
çok önemlidir, çünkü rekürrenslerin çoğu cerrahi sonrası 5 yıllık süre içerisinde gözlenmektedir.
Objectives: Ameloblastoma is a benign epithelial-odontogenic-tumor which is locally invasive and growing slowly.
Ameloblastomas locates on jawbones, especially mandible. Most of lesions do not show any symptoms until swelling of face.
Most cases are diagnosed between ages of 30-60. This lesion exhibits local aggressive behavior and has a high risk of local
recurrence. This report presents clinical and radiological findings of an ameloblastoma in corpus and ramus of left mandible
that caused destruction of lingual-buccal bones.
Case Report: A 33-year-old male patient referred to Çukurova University’s Dental School with complaint of intraoral swelling
and embedded wisdom tooth. No extraoral findings were found other than extraoral swelling. Panoramic examination
showed a multilocular radiolucent lesion around follicle of impacted third molar and CBCT imaging revealed a lesion, causing
expansion and destruction of cystic areas with dimensions of 2. 4×3. 1×1. 7 cm3 at level of left mandible corpus-ramus. After
tooth extraction and excision of lesion, for histopathological examination, specimen was sent to Pathology Laboratory of
Çukurova University’s Medical School with preliminary diagnosis of odontogenic tumor. Macroscopic examination of
specimens prepared from excision material revealed a ‘soft tissue biopsy material with cystic wall and in various segments in
gray-brown color’. A diagnosis of ameloblastoma was made and follow-up was recommended because of local recurrence.
Conclusions: Ameloblastomas are most common true neoplasms of odontogenic epithelial origin. Intreatment of
ameloblastoma, relationship with surrounding structures and spread of lesion are more important than nature of lesion. Postoperative follow-up after diagnosis of ameloblastoma is important because most recurrences are observed within 5 years
after surgery.