Mesleki İletişim ve Semiyoloji Modülü: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Deneyimi


Boz A., Okyar Ç., Seydaoğlu G.

XIII. Ulusal Tıp Eğitimi Kongresi, Ankara, Türkiye, 16 - 18 Kasım 2023, ss.115-116

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.115-116
  • Çukurova Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Hekimlik pratiklerinin temel becerileri anamnez alma ve fizik muayenedir. Etkili bir iletişimle alınan anamnez ve iyi fizik muayene; doğru tanı, tedavi ve güvene dayalı hekim-hasta ilişkisi kurulmasının temelini oluşturur. Bunun tıp eğitimi açısından anlamı anamnez ve fizik muayene beceri eğitimlerinin içinde iletişim becerilerini barındırmasıdır. Tıp eğitimi müfredatında etkili iletişim becerisi ve semiyoloji (anamnez ve fizik muayene) eğitimleri sıklıkla ayrı bileşenler olarak programlanmaktadır. Bu da öğrencilerin bu konudaki becerilerini iç içe geçen ilişkisel bir tutuma dönüştürmelerini zorlaştırmaktadır. Bu çalışmanın amacı, yukarıda özetlenen ihtiyaç çerçevesinde öğrencilerin söz konusu hekimlik becerilerine yönelik tutum geliştirmeleri için Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi (ÇÜTF) 4. sınıfın başında gerçekleştirilen “Dr. Füsun Sayek Mesleki İletişim ve Semiyoloji Modülü” deneyimini paylaşmaktır. 

Çalışmada ele alınan modül öncesinde ÇÜTF’de iletişim becerileri eğitimi dikey koridor olarak 1. sınıfta “İnsan İnsana İletişim”, 3. sınıfta “Hekim Hasta İletişimi” ve 6. sınıfta “Zor Durumlarda Hekim Hasta İletişimi” modülleri olarak gerçekleştirilmekteydi. 2023-2024 eğitim öğretim yılında yapılan yeni düzenleme ile 3. sınıftan 4. sınıfın başına alınarak yeniden yapılandırılan “Dr. Füsun Sayek Mesleki İletişim ve Semiyoloji Modülü”nün alt amaçlarının ilki, kliniğe başlamadan önce öğrencilere etkili iletişim becerisi, doğru anamnez alma ve iyi bir fizik muayene becerisi ön deneyimi kazandırmaktır. İkinci alt amaç ise grup döngüleri nedeniyle kliniğe farklı stajlar ile başlayacak olan öğrencilerin standart bir anamnez ve fizik muayene eğitimi almalarını sağlamaktır. Öğrencilerin bu modülde “İletişim”, “Anamnez Alma” ve “Fizik Muayene Becerisi” (baş boyun, dolaşım ve kalp, solunum ve batın muayeneleri) olmak üzere 3 farklı alanda beceri geliştirmeleri ve bu beceriler arasındaki anlamlı ilişkiyi fark etmeleri beklenmektedir. Göreve dayalı öğrenen merkezli bir modele sahip 5 günlük modülde uygulamalı öykü alma, fizik muayene ve mesleki iletişim oturumları yer almıştır. Kullanılan eğitim yöntemleri anlatım, oyunlaştırma, hasta başı uygulama, sunum ve tartışmadır. Modülde ölçme değerlendirme amacıyla çoktan seçmeli sınav, yapılandırılmış hasta başı uygulama değerlendirmesi ile yapılandırılmış sunum değerlendirmesi uygulanmıştır. Toplam 268 öğrencimizin katıldığı modül 16 derslikte, her bir derslikte ortalama 16-17 öğrenci ve 2 eğitimci olacak şekilde gerçekleştirilmiştir. Öğrenciler ilk 2 günde birlikte çalıştıkları klinisyen eğitmenler ile modülün 3. ve 4. gününde koçluk modeliyle hasta başında önce gözlem, sonrasında gözlem altında uygulama yapmışlardır. Ardından öğrencilerin gerçekleştirdiği bağımsız uygulamalar, yapılandırılmış formlar ile anında geri bildirim verilerek değerlendirilmiştir. Hasta, hasta yakını, diğer meslektaşları ve sağlık çalışanları ile iletişim becerisi, hastaya bütüncül yaklaşım, ekip çalışması, problem çözme becerisi, sunum yapabilme, hekim ve hasta hakları savunuculuğu gibi mezuniyet yetkinliklerinin bir arada tartışıldığı kompakt bir eğitim olarak tasarlanan modüle dair alınan öğrenci ve eğitici geri bildirimleri olumlu olup öğrenciler geri bildirimlerinde bu modül sayesinde kendilerini, başlayacakları stajlardaki hasta başı uygulamalara daha hazır ve özgüvenli hissettiklerini belirtmişlerdir. Ayrıca modülün mezuniyet sonrası hekimlik pratiklerinde de hastaya bütüncül yaklaşımlarını destekleyeceğine inandıklarını ifade etmişlerdir. Eğitimciler ise bu modülün gelecekte öğrencilerin hasta başı uygulamalarını iyileştireceğini düşündüklerini belirtmişlerdir. 

Sonuç olarak, iletişim ve semiyoloji becerilerinin entegrasyonunun güçlendirilmesi için yeni yaklaşımlara, eğitim yöntemi ve tekniklerine ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.