Uluslararası Sürdürülebilir Şehirler Sempozyumu, İstanbul, Türkiye, 25 Kasım 2020, ss.60
2019 yılı
Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Beklentileri Raporu’na göre günümüzde 7,7
milyar dünya nüfusunun 2050 yılında 9,7 milyar kişi olacağı öngörülürken,
kentlerde yaşayan kişi oranın da %70’e çıkacağı tahmin edilmektedir. Bu durum kentlerin karşıya bulundukları riskleri
artırmaktadır. Kentlerin çevresel, ekonomik, sosyal, doğal risklere karşı
direnci konusu önem
kazanmaktadır. Dünyanın
her köşesinde artan nüfus, iklim değişikliği, salgınla mücadele, ekonomik
sorunlar ve daha pek çok zorlu sorunun damgasını vuracağı geleceğin kentlerinin
bu sorunlarla nasıl başa çıkabileceği disiplinler arası bir konu olarak pek çok
akademik çalışmaya konu olmaktadır.
Kentlerin karşı karşıya bulundukları
kurumsal, çevresel, sosyal ve ekonomik risklere hazırlıklı olma, bunlara yanıt
verme ve bunlara uyum sağlama kapasitesi kentsel dirençliliklerini (urban
resilience) belirlemektedir. Çalışmamızda kent yönetimlerinden sorumlu yerel
yönetimlerin kentsel dirençlilik konusunda yapabilecekleri, sorumlulukları ele alınarak
kentsel dirençliliğin ölçümünde kullanılabilecek değişkenler tanımlanarak yerel
yönetimlerce kentsel düzeydeki tehlikeleri, riskleri en aza indirecek politika
önermelerinde bulunulacaktır.