DIFFERENCES AND RESULTS BETWEEN HONEY BEE HIVES MANUFACTURED IN TURKEY


Burgut A., Tabur Z.

15th INTERNATIONAL MARDIN ARTUKLU SCIENTIFIC RESEARCHES CONFERENCE, Mardin, Türkiye, 4 - 07 Ekim 2025, ss.723-729, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Mardin
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.723-729
  • Çukurova Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bal arıları (Apis mellifera L.), sosyal böcekler olarak bilinen en önemli türlerden biridir. Bal arıları, doğal ekosistemlerde bitkilerin çiçeklerini tozlaşarak bitki çeşitliliği ve ürün verimliliği üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Bu nedenle bal arıları, tarım ekonomisi için hayati bir öneme sahiptir. Bal arısı kovanı, balarısı kolonilerinin beslenmesi, çoğalması, bakımı ve ürünlerini depolaması için kullanılan yapıdır. Arı yetiştiriciliğinde ilk olarak; sepet, kütük, çamur gibi malzemeden yapılmış kovanlar kullanılmakta iken modern arı yetiştiriciliği yapılan günümüzde ise TSE standartlarına uygun ahşaptan, strafordan ve plastikten yapılabilmektedir. İnsanlar artan ihtiyaçları karşısında sürekli kovanlar üzerinde değişiklikler yapmış ve uygulamışlardır. Bu ihtiyaçlar karşısında modern kovanlarda kovanın üst kısmında bulunan kapak açılabilmekte ve kovan içine temel petek takılan çerçeveler konulmaktadır. Bu şekilde arıcı, çerçevelere bakarak bal arısı kolonilerinin ihtiyaçlarını kontrol eder, hastalıkla mücadelesini ve bakımını yapar. Kovan seçiminde, kullanılan malzemenin ucuz, kullanımın kolay, sağlam ve çevreye uygun olmasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Türkiye'de 2024 verilerine göre 10 milyon bal arısı kovanı bulunmaktadır. Bu kovanların %90’ını modern kovanlar ve %10'unu ise ilkel kovanlar oluşturmaktadır. Modern kovanlar Dadant ve Langstroth kovan tipleri olarak iki ana kovana ayrılabilir. Dadant kovanlar; 12 çerçeveli, geniş, süzme bal üretiminde ve sabit arıcılıkta daha çok tercih edilmektedirler. Langstroth kovanlar ise 10 çerçeveli süzme ve petek bal üretiminde ve göçer arıcılıkta tercih edilmektedirler. Bu çalışmada, Türkiye’nin yedi bölgesinden (Adana (2 adet), Mersin, Kayseri, Muğla, Ordu ve Uşak) kovan ölçüleri alınarak karşılaştırılmış, bölgeler arasındaki farklılıklar belirlenmiş, TSE standartlarına uygun olup olmadıkları tespit edilmiş ve ölçüler arasındaki farkın yarattığı olumlu ve olumsuz durumlar belirlenmiştir.