Lise Öğrencilerinin Mükemmeliyetçilik Özelliklerinin Mesleki Kararsızlık Düzeylerini Yordayıcı Gücünün İncelenmesi


Kırdök O., Boran S. B.

Turkish Studies - Educational Sciences, cilt.15, sa.4, ss.2757-2770, 2020 (Hakemli Dergi)

Özet

Kariyer kararsızlığı bireyin kariyer seçim sürecinde yaşadığı yoğun belirsizlik duygusuyla kendini gösteren bir problem olarak tanımlanabilir. Mükemmeliyetçilik ise kariyer karar verme kavramı ile ilişkilendirilebilecek bir kişilik özelliği olarak değerlendirilebilir. Bu araştırmada, lise öğrencilerinin mükemmeliyetçilik özelliklerinin onların mesleki kararsızlık düzeylerini yordayıp yordamadığı incelenmiştir. Araştırmanın örneklem grubunu 132'si kız, 118'i erkek olmak üzere 250 lise öğrencisi oluşturmaktadır. Veri toplama araçları olarak, Mesleki Karar Verme Envanteri ile Çok Boyutlu Mükemmeliyetçilik Ölçeği (ÇBMÖ) kullanılmıştır. Verilerin analizinde Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon tekniği ile Çoklu Doğrusal Regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda mesleki kararsızlık ile ÇBMÖ alt boyutlarından ailesel eleştiri, davranışlarından şüphe ve hatalara aşırı ilgi arasında düşük ve orta düzeyde istatiksel olarak anlamlı pozitif ilişkiler; düzen ve kişisel standartlar arasında düşük düzeyde istatiksel olarak anlamlı negatif ilişkiler olduğu görülmüştür. Çoklu doğrusal regresyon analizi sonucuna göre ise mükemmeliyetçilik altboyutları, mesleki kararsızlıktaki toplam varyansın yaklaşık %19'unu açıklamaktadır. Yordayıcı değişkenlerin mesleki kararsızlık üzerindeki göreli önem sırası ailesel eleştiri, davranışlardan şüphe, kişisel standartlar, düzen şeklindedir. Ancak hatalara aşırı ilgi ve ailesel beklenti değişkenleri önemli bir etkiye sahip değildir. Bulgulara göre mükemmeliyetçiliğin olumsuz yönü olarak tanımlanan ailesel eleştiri ve davranışlardan şüphe duyma mükemmeliyetçilik alt boyut puanları artıkça lise öğrencilerinin mesleki kararsızlığı da artmaktadır. Bunun yanında mükemmeliyetçiliğin olumlu yönü olarak tanımlanan kişisel standartlar ve düzen mükemmeliyetçilik altboyut puanları arttıkça lise öğrencilerinin mesleki kararsızlığı azalmaktadır. Bulgular, ilgili alanyazınla birlikte tartışılmış ve öneriler sunulmuştur.


Career indecision can be defined as a problem that reveals itself with an intensive feeling of uncertainty in the career choice process. Perfectionism is considered a personality trait that could be associated with the concept of career decision. In this study, it was examined whether the perfectionism personality traits of high school students predicted their level of career indecision. The sample group of the research consists of 250 high school students, 132 girls and 118 boys. Career Decision Inventory and Multidimensional Perfectionism Scale (FMPS) were used as data collection tools. Multiple Linear Regression analysis was used with the Pearson Moments Correlation technique in the analysis of the data. As a result of the research, low and medium statistically significant positive relationships between career indecision and family criticism, concern over mistakes and doubts about actions from the sub-dimensions of FMPS; There were low statistically significant negative relationships between order and personal standards. According to the results of multiple linear regression analysis, together with their perfectionism personality traits, they explain about 19% of the total variance in career indecision. The relative importance order of predictive variables on career indecision is familial criticism, doubts about actions, personal standards, and order. However, the variables of excessive interest and familial expectations do not have a significant effect. According to the findings, high school students' career indecision increases as the sub-dimensions of perfectionism, which are defined as the negative aspect of perfectionism, as well as family criticism, and doubts about actions. In addition, high school students' career indecision decreases as the sub-dimensions of perfectionism, which are defined as the positive aspect of perfectionism, as well as personal standards order. The findings were discussed together with the related literature and suggestions were presented.