Tokyürek R. (Executive), Karabacak F.(Executive), Topalli M. T.(Executive)
TUBITAK Project, 2019 - 2019
Katı atıklar, teknik ve sağlık bakımından uygun koşullarda toplanarak geri dönüştürülemedikleri
takdirde hava, su ve toprak kirliliğine neden olmaktadırlar. Bu nedenlerden dolayı katı atıkların çevreye
vereceği zararların en asgari düzeye indirgenerek toplanması gerekmektedir. Bu toplama işleminin
ardından uygun geri dönüşüm yöntemleri kullanılarak bu atıkların geri dönüştürülmesi hem çevre
koşulları ve hem de ülke ekonomisi açısından önem arz etmektedir. Nüfus artışı, teknolojik gelişme,
sanayi ve kentleşmeye paralel olarak katı atıkların miktar ve bileşimleri giderek artmaktadır. Bu artış
bir yandan hammaddelerin bilinçsizce tüketilmesine yol açarken diğer yandan çevrenin yükünü oldukça
arttırmaktadır. Dolayısıyla hem çevre kirliliğinin önlenmesi hem de kaynakların ve doğanın bilinçli
kullanılmasında, geri kazanılabilir atıkların değerlendirilerek ekonomiye yarar sağlayan birer kaynak
durumuna getirilmeleri oldukça önemlidir. Dünya ülkeleri atık problemine, kendi planlamaları
doğrultusunda önlemler almaya çalışmaktadır. Ancak her geçen gün atık ve kirlilik miktarı artması ve
henüz küresel düzeyde de bütüncül bir önlem planı oluşturulamamış olması bu konuda karşılaşılan en
ciddi problemlerdir. Ülkemizde de bu konuyla ilgili olarak ‘SIFIR ATIK’ projesi uygulanmakta, her alanda
geri dönüşüm teşvik edilmektedir. Ancak ne ülkemizde ne de dünyada pratik, ucuz, sürdürülebilir ve
teknolojiye entegre bir atık ayrıştırma politikası henüz geliştirilememiştir.
Bu çalışmada, Sıfır Atık Projesi ve Teknoloji Entegrasyonu’nu sağlayabilmek amacıyla atık yönetimi
üzerine bir prototip tasarım gerçekleştirilmeye çalışılmıştır.
Tasarlanan prototip yapı ile görüntü işleme ve akıllı sistem teknolojileriyle tek bir ortama atılan katı
atıklar tanınmakta; cam, pet, kağıt ve pil olarak ayrıştırılmaktadır. Ayrıştırılan bu katı atıkların farklı alt
bölümlerde depolanması sağlanarak katıların sınıflandırılması ile geri dönüşüme hazır hale
getirilmektedir. Ayrıca ayrıştırma ve depolama konusunda ihtiyaç duyulan insan gücü de en asgari
düzeye indirilmektedir. Bu sayede katı atıkların yönetilmesi ve geri dönüşüme aktarılması daha pratik
ve ucuz şekilde sağlanmış olmaktadır.