CANTÜRK S. (Yürütücü), Dağla M.
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, BAP Y.Lisans, 2025 - Devam Ediyor
Üzümlerde istenilen kalitenin elde edilmesi, tanelerde şeker ve asit birikimi ile ifade edilen “teknolojik olgunluk” ve fenolik bileşiklerin tanede istenilen konsantrasyona ulaşmasını ifade eden “fenolik olgunluk”un sağlanmasına bağlıdır. İklim değişikliğinin etkisi ile son yıllarda giderek artan sıcaklıklar ve kuraklık, asmanın olgunlaşma sürecinin hızlandırmakta ve sonuç olarak üzümlerin fenolik ve aromatik yapısı zayıf kalmakta ve renklenme problemleri görülmektedir. Yetersiz ve homojen olmayan renklenme, özellikle pembe ve kırmızı sofralık üzümlerin pazar değerini düşüren önemli bir sorundur. Yüksek sıcaklıkların bu olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla son yıllarda elisitör (uyarıcı) moleküllerin uygulanması yaygınlaşmaktadır. Uyarıcılar, bitkilerin stresli koşullara uyum sağlamasında önemli rol oynayan sekonder bileşiklerin biyosentezini başlatan veya birikimini artıran moleküllerdir. Son yıllarda doğal içerikli uygulamalara ilginin artmasıyla, mayaların uyarıcı olarak kullanılma olanakları araştırılmaktadır. Mayaların hücre zarında bulunan bileşenler (mannoproteinler, β-glukanlar, lipitler, steroller, proteinler vb.), bitki savunma mekanizmalarının doğal bir uyarıcısı olarak görev yapmaktadır. Asmanın organlarında birçok maya türü yaşamakla birlikte, bunlar arasında “Saccharomyces cerevisiae”, tanenin gelişmesi ve üzümün teknolojik olarak işlenmesinde önemli fonksiyonlara sahiptir. Taze olarak tüketilen tüm ürünlerde olduğu gibi sofralık üzümlerde de fiziksel görünüş ve besin değeri ön plandadır. Yoğun ve homojen tane kabuk rengi, görsel kalitenin yanı sıra, sağlık üzerindeki olumlu etkileri bilinen sekonder bileşikler bakımından da zengin bir yapı sunmaktadır. Bağ ekosisteminde doğal olarak bulunan mayalar, sofralık üzümlerde özellikle gece - gündüz sıcaklık farkının düşük olduğu sıcak ve kurak ekolojilerde renklenme sorununun çözülebilmesi ve kimyasal kalitenin artırılabilmesi için asma, insan sağlığı ve doğaya zararsız, sürdürülebilir bir yaklaşım sunmaktadır. Maya uygulamasının sofralık üzüm kalitesi üzerine etkisi, henüz başlangıç çalışmaları olan yeni ve güncel bir alandır. Önerilen projede, yerli melez çeşitlerimizden ‘Trakya İlkeren’ ve renklenme probleminin sık görüldüğü ‘Early Cardinal’ üzüm çeşitlerinde yapraktan maya (Saccharomyces cerevisiae) uygulamasının antosiyanin profiline bağlı renk yoğunluğu ve kalitesini artırma potansiyelinin ortaya konulması ve bazı tane kalite özellikleri üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmaktadır.