Erken Epileptik Ensefalopati Olgularının Klinik ve Genetik Olarak Değerlendirilmesi


Creative Commons License

İNCECİK F. (Yürütücü), ZORLUER TIRAŞ H., BİŞGİN A.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2019 - Devam Ediyor

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Mayıs 2019
  • Bitiş Tarihi: Devam Ediyor

Proje Özeti

Amaç: Epileptik ensefalopati (EE), bilişsel, davranışsal ve diğer beyin fonksiyonlarının ilerleyici olarak bozulmasına yol açan epileptik sendromlar olarak tanımlanmaktadır. Çocukluk çağında bu bozukluklar gelişim sürecinde azalma veya kazanılmış beyin fonksiyonlarının kaybına neden olmaktadır. Epileptik ensefalopatilerin büyük kısmının etyolojisi bilinmese de, semptomatik fokal beyin lezyonları veya sistemik bir hastalığın (metabolik, hormonal, iyon kanalı hastalıkları, spesifik genetik sendromlar) seyrinde ortaya çıkabilmektedir. Yüksek doz çoklu ilaç tedavisine rağmen antiepileptiklere yanıt kötüdür. Son yıllarda etiyopatogenezde genetik nedenler daha sık saptanmaya başlanmıştır. Patojenik gen mutasyonları, belirgin genetik kalıtım paternleri veya akrabalık olmadığında bile epileptik ensefalopati gelişiminde rol oynayabilir. Hastalarda fenotip-genotip ilişkisi olup olmadığı araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmada Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Çocuk Nöroloji Polikliniği’nde klinik olarak erken infantil epileptik ensefalopati(EİEE) ön tanısı konulan 37 hasta Çukurova Üniversitesi AGENTEM (Adana Genetik Hastalıklar Tanı ve Tedavi Merkezi)’e yönlendirildi. Bu hastalardan EİEE için tasarlanmış olan çoklu yeni nesil dizileme (YND) paneli ile 51 gen çalışıldı. Çalışma için hastalarda saptanan nedensel varyantlar (patojenik, olası patojenik ve VUS) incelendi. Hastaların fenotip-genotip ilişkisi değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların ön tanıları Erken Başlangıçlı Epileptik Ensefalopati (n=13), West sendromu (n=18), Ohtahara sendromu (n=2), erken myoklonik epilepsi (n=2), ESES (n=1) şeklindeydi. Yeni nesil dizileme yöntemiyle çalışılan hedefli gen panelinden elde edilen veriler çeşitli yazılımlar, segregasyon analizleri ve in silico tahmin araçlarıyla tanımlandı. 37 hastanın 13’ünde(%35,1) mutasyon tespit edilmedi. Hastaların 5’inde (%13,5) patojenik varyant tespit edildi. 6(%16,2) hastada olası patojen, 5 (%13,5) hastada patojenitesi kesin olmayan varyant (VUS) tespit edildi. Yeniden analiz edilen VUS varyantların tamamında sınıflandırma değişmedi. Toplamda 16(%43,2) hastada nedensel varyant (patojenik,olası patojenik ve VUS) tespit edildi. Bu çalışmada, bilinen 51 epileptikensefalopati geni içeren hedefli gen paneli analiziyle belirlenen tanısal değer %29,7 (P,OP) ve %43,2’dir(P,OP ve VUS). Sonuç: Çalışmamızda saptanan %29,7’lik (P,OP) ve % 43,2’lik (P,OP ve VUS) tanısal değer, EBEE hastalarının tanısında hedefli gen paneli analizlerinin kullanıldığı son çalışmalarla uyumlu bulunmuştur. Hedefli gen paneli, genotip-fenotip korelasyonları kurmayı sağladığından ve tedaviye yön verdiğinden dolayı EBEE hastaları için pratik bir tanı aracı olarak görülmektedir. Anahtar Kelimeler: Epileptik ensefalopati, hedefli gen paneli, tanısal değer