Yaşa Kafkas N. E. (Yürütücü)
AB Destekli Diğer Projeler, 2020 - 2022
Tarımda hastalık ve zararlıları kontrol etmek, bitkilerde
verim kaybını önlemek için ticari yetiştiricilikte yaygın olarak tarım ilaçları
kullanılmakta ve bu kimyasalların büyük bir bölümünün yaşayan tüm organizmalar
ve çevre üzerine olumsuz etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Çilek kendine özgü
aroması ve sahip olduğu eşsiz besin içeriği nedeniyle Akdeniz ülkeleri için
yüksek ticari öneme sahip ekonomik bir meyve türüdür. Her yıl Akdeniz
ülkelerinde yaklaşık 40.000 ha’dan fazla alanda ortalama hektardan 29.2 ton
ürün alınmakta ve bu değer dünya toplam üretiminin yaklaşık %26’sını
oluşturmaktadır. Çilek yetiştiricliğinde en büyük sorunların başında
hastalıklar ve bu hastalıklardan kaynaklanan ürün kayıpları oluşturmaktadır.
Bazı fungal hastalık etmenleri ise ürün henüz tarlada iken yani derimden önce de
etkilemekte ve bu nedenle her yıl ciddi anlamda büyük kayıplar yaşanmaktadır.
Küresel ısınma ve genel iklim değişiklikleri fungal hastalık etmenlerinin
epidemiyolojisini yüksek oranda meyveleri enfekte etmekte ve bu durum hastalık
etmenlerinin gelişimine, çoğalmasına ve konukçu duyarlılığının artmasına neden
olabilmektedir. Bu durum özellikle küresel ısınmanın etkisiyle oluşacak ılık ve
kurak koşullar çilek yetiştiriciliğinde en fazla görülen hastalıklardan biri
olan külleme hastalık etmeninin hızla çoğalmasını teşvik edecek ve gelecekte
büyük problemelere neden olabilecektir. Bu amaçla hastalıkla mücadelede
kullanılan koruma yöntemlerinin acil olarak tekrardan gözden geçirilmesi ve sentetik
kimyasallarla mücadele yerine sürdürülebilir ve çevre dostu mücadele
yöntemlerinin geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Ayrıca, günümüzde
özellikle son yıllarda yaşanan iklim değişiklikleri beklenen standart hastalık
ürün yelpazesinin önemli ölçüde ve hızla değişmesine neden olmuş ve ilaçların
etki düzeyleri de değişmiştir. Bu nedenle, bitki koruma yönetim sistemlerinin
etkin olması ve farklı durumlara kolayca adapte olabilmesi gerekmektedir.
Bu amaçla önerilen bu projede İtalya,
İspanya, Fransa, Türkiye ve Fas ülkelerinden kamu ve özel sektör kuruluşlarında
çalışan konularında uzman ve konu olarak birbirlerini tamamlayan araştırmacılar
tarafından klasik ıslah (yerel gen kaynaklarının kullanılmasıyla oluşturulacak
ıslah programları vb.) ve modern biyoteknolojik ıslah yöntemlerinin birlikte
entegre edilerek çilek yetiştiriciliğinde ekonomik anlamda en fazla zarar yapan
hastalıklarla mücadelede yeni yöntemler, protokoller ve stratejilerin
geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bu hedefe ulaşmak için;
-çilek yetiştiriciliğinde en fazla görülen fungal hastalıklarla ilgili
yerel gen kaynaklarının kullanılmasıyla
konvansiyonel ıslah programları oluşturalarak açılım gösteren populasyon
oluşturmak ve külleme, antraknoz ve kurşuni küf hastalıklarına dayanıklı moleküler
ıslahta kullanılmak amacıyla kantitatif özellik lokus (Quantitative Trait Loci; QTL) ve genom boyu
ilişkilendirme çalışmaları (Genome-Wide Association Study; GWAS) ile markörler geliştirilmesi,
- Hedef patojenlerle ilgili patojen gelişimini engelleyen yeni ıslah
teknolojisi ile spesifik RNA’lardan dsRNA moleküllerinin üretilmesi, cis/intragenesis ve genom editing
(yazılımı) ve CRISPR teknolojirini kullanarak hastalıklara duyarlı genlerin
susturulmasına yönelik protokollerin geliştirilmesi,
-dayanıklı çilek genotiplerinin metabolik profillerini araştırarak bu
materyallerde yeni doğal anti-mikrobiyal bileşiklerin belirlenmesi,
-hastalıklarla ilgili
geliştirilecek yeni yöntemlerin uygulanabilirliği, ekonomisi ve Akdeniz
ülkeleri tarafından sosyal açıdan kabul edilebilirliği ve sürdürülebilirliğinin
araştırılması ve elde edilecek sonuçların gerek bu konuda çalışan bilim
adamları gerekse projede yer alan özel sektör kuruluşları sayesinde çilek fide
ve meyve üretimi yapan çiftçilerle
paylaşılması amaçlanmıştır.